27 Kasım 2023 tarihinden bu yana Suriye’de Esad rejimi güçleriyle çatışan Esad rejimi karşıtı silahlı gruplar, Humus ilinde stratejik bir zafer kazanarak Şam’a girmeyi başarmıştır. Bu muhaliflerin Esad rejimini devirmesi, Suriye’de bayram havası yaratmış, sokaklarda sevinç gösterileri yapılırken, Şam Emevi Camii’nde dualar ve tekbir sesleri yükselmiştir. Yüzbinlerce Suriyeli, bu tarihi yapı önünde toplanıp kutlamalar yapmıştır.
Emevi Camii’nin tarihi, 1310 yıl öncesine, Ebu Ubeyde Bin Cerrah komutasındaki Müslümanların Şam’ı fethettiği 634-636 yıllarına kadar uzanmaktadır. Hz. Ömer’in, Suriye cephesindeki İslam ordularının başkumandanlığına Ebu Ubeyde’yi getirmesiyle, Müslümanlar o dönemde Dımeşk adıyla bilinen bugünkü Şam’a girmiştir. Ebu Ubeyde, burada inşa edilen Roma dönemine ait bir pagan tapınağının ve 391 yılında Roma İmparatoru I. Theodosius döneminde dönüştürülen Aziz Yahya Kilisesi’nin bir bölümünü, Müslümanların ibadet etmesi için Hristiyanlarla anlaşarak camiye dönüştürmüştür.
Zamanla bölgede artış gösteren Müslüman nüfusu nedeniyle kilisenin ayrılan kısmı yetersiz kalınca, Emevi Halifesi Velid, Hristiyan halkın itirazlarına rağmen 705 yılında camiyi inşa etmeye karar vermiştir. 714 yılında tamamlanan bu yapı, mimari açıdan dikkate değer bir eser haline gelmiş, inşasında Mescidi-Nebevî’den ilham alınmıştır. Emevi Camii, tarihi boyunca birçok savaş, deprem ve yangınlara maruz kalmasına rağmen ihtişamını korumayı başarmıştır.
Tarihçi Zafer Bilgi, Emevi Camii hakkında yaptığı açıklamalarda, yapıların İslam merkezi olarak önemli bir rol oynadığını ifade etmektedir. Bilgi, “Emevi Camii, Bilad-ı Şam adı verilen bölgenin merkezi bir noktasındadır ve ilk külliye kültürünü burada deneyimlemiştir.” demektedir. Cami, Roma dönemindeki Hz. Yahya Kilisesi üzerinde inşa edilmiştir ve oranın kadim kültürlerinin izlerini taşımaktadır. Emevi Camii, tarih boyunca Müslümanların sosyal ve dini hayatlarında merkezi bir yer olmuştur.
Caminin, Emeviler döneminde 700’lü yıllarda camiye dönüştüğü kesinleşmiştir. İlk olarak Hz. Ömer döneminde Ebu Ubeyde bin Cerrah ordu komutanlığında fethedilmiş, Emevi hükümdarlarından Melik Bin Abdülmelik 714 yılında caminin genişletilmesini sağlamıştır. Yapının mimarisi, hem Roma hem de Arap mimarinin harmanlandığı bir örnek olarak değerlendirilmektedir.
Zafer Bilgi’nin verdiği bilgiye göre, Emevi Camii’nin bir minaresinin, Hz. İsa’nın Kıyamet günü gökten ineceği yer olduğu inancı halk arasında yaygındır. Bu inanç, caminin kutsallığını artırmakta, ayrıca halkın bu mekânı bir umut ve diriliş sembolü olarak görmelerine de olanak tanımaktadır.
Emevi Camii’nin, tarihi boyunca cihat ve fetih kültürünün yayıldığı bir merkez olarak değerlendirildiği de dikkat çekmektedir. Emevi Camii, eski Roma dönemine ait kalıntılar üzerine inşa edilmişken, zamanla Müslümanların medeniyetinin payandası haline gelmiştir. Bu tarihî yapının, Osmanlı döneminde de restorasyonlara ve bakımlara tabi tutulduğu bilinirken, bu yönüyle hem geçmişe hem de geleceğe köprü vazifesi görmektedir.
Sonuç olarak, Esad rejimi karşıtı grupların zaferi, ülke genelinde sevinç ve kutlamalara yol açarken, Emevi Camii,