Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut, 53 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yiğit Bulut, bir süredir pankreas kanseri tedavisi görmekteydi. Tedavi sürecinin son dönemlerinde, Maslak Acıbadem Hastanesi’nde yoğun bakımda olan Bulut’un durumu kritik hale gelmiş ve hasta ziyaretleri yasaklanmıştı. Vefat haberi, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından açıklandı.
Yiğit Bulut’un vefatı, Türkiye’nin siyasi sahnesinde önemli bir kayıp olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarımızdan, Ekonomi Politikaları Kurulu üyemiz, değerli mesai arkadaşım Yiğit Bulut’un vefat ettiğini derin bir teessürle öğrendim” ifadelerini kullandı. Erdoğan, açıklamasının devamında Bulut’a Allah’tan rahmet dilerken, ailesi ve çalışma arkadaşları için başsağlığı dileklerini iletti. “Mekânı cennet olsun” ifadeleriyle de taziye mesajını güçlendirdi.
1970 yılında Keşan’da dünyaya gelen Yiğit Bulut, eğitim hayatına Galatasaray Lisesi ve Bilkent Üniversitesi’nde devam etti. Eski Adalet Partisi milletvekili Mustafa Bulut’un oğlu olan Yiğit, Sorbonne Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek gazetecilik kariyerine başladı. Çeşitli medya kuruluşlarında ekonomi yorumculuğu ve köşe yazarlığı yaparak tanınmış bir siyasetçi ve yorumcu haline geldi. 2009 yılında Habertürk TV’nin genel yayın yönetmeni oldu ve bu görevinden 2012’de ayrıldı. 30 Ağustos 2014’te ise Cumhurbaşkanlığı ekonomiden sorumlu başdanışmanı olarak atandı.
Yiğit Bulut, medyadaki ilk yıllarında ulusalcı bir çizgideki söylemleriyle dikkat çekti. 2007’de AKP’nin o dönemki ekonomi politikasını sert bir dille eleştirmiş ve Türkiye’nin IMF tarafından en çok sömürülen ülke olduğunu belirtmişti. O dönemde yaptığı açıklamalarda, “Yerli üreticiler hiçbir hakka sahip değil. Düşük kur, üretemeyen Türkiye sonuçta ithal eden ve 10 yılda krize giden bir ekonomi modeli var” demişti.
Bulut’un siyasi kariyerinde en çok tartışma yaratan söylemlerinden biri Gezi Direnişi sırasında ortaya çıktı. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın “faiz lobisi” söylemine destek veren Bulut, milyonlarca insanın katıldığı Gezi’yi “finans baronlarının” provoke ettiğini savunmuştu. “Uzaktan tesirler gönderilerek Erdoğan’ın devre dışı kalması için çalışmalar yapılıyor” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
Geçmişte, Bulut zaman zaman “kandırılmış olabileceğini” söylemiş ve yaşadığı aydınlanmayı ifade etmişti. “Bugün Erdoğan için ölmek gerekirse ben ölürüm” diyerek, desteklediği liderin önemini vurgulamıştı. 2008 yılındaki IMF’yi kovduğu günün, kendisi için vazgeçilmez bir lider olmasını sağladığını belirtmişti. Yiğit Bulut’un vefatı, hem siyasi çevreler hem de takipçileri için büyük bir kayıp olarak nitelendirilmektedir.