İZMİR’deki Filatelizm Dünyası: Yasin Rıfat Sarp ve Pulların Tarihi
İzmir’de yaşayan Yasin Rıfat Sarp, 39 yaşında bir koleksiyoncu olarak, tarihin izlerini taşıyan pulları toplama tutkusunu 15 yıl önce keşfetti. Aynı zamanda Konak Filatelistler Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi olan Sarp, bugüne kadar basılan pullarla geçmişin ve geleceğin bağını kurmaya çalışıyor. Sarp, koleksiyonunda milyonlarca pul bulunduğunu ve Türk tarihini yansıtan, Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen yaklaşık 6 bin pulun elinde olduğunu belirtmiştir. Koleksiyonunun en değerli parçalarından biri ise, 1840 yılında Kraliçe Victoria’nın resminin basıldığı ”Penny Black” puludur. Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait ilk pul ise, 1863 yılında Sultan Abdülaziz döneminde tura baskılı olarak basılmıştır. Sarp, Osmanlı’nın ilk pulundan günümüze kadar olan neredeyse her özelliğiyle koleksiyonunu tamamladığını ifade etmektedir.
Filatelizm ile Tanışma Hikayesi
Koleksiyonculuğa ilkokul yıllarında ilgisini çeken Sarp, sakız etiketleri ve şekilli yapraklar gibi birçok objeyi biriktirerek başladığını söylüyor. Ancak 15 yıl önce, bilim eğitimi üzerine yüksek lisans tezi yaparken, Konak Filatelistler Derneği Başkanının elinde gördüğü ve üzerindeki dinozor resmi nedeniyle satın aldığı pullar, onu filatelizm dünyasına adım atmaya yönlendirdi. Bu olay, Sarp için bir dönüm noktası oldu ve derneğe üye olarak birçok nadide pul edinmeye başladı. Bugün hem koleksiyonunu sürdüren bir hobici hem de PTT personeli olarak, pulların tarihine ışık tutmaya devam etmektedir.
Osmanlı ve Cumhuriyet Pullarının Değeri
Yasin Rıfat Sarp, Osmanlı ve Cumhuriyet pullarının, dünya genelindeki koleksiyonerler için oldukça değerli olduğunu dile getiriyor. Bu pulların hem maddi hem de manevi olarak yüksek kıymeti bulunduğunu ifade eden Sarp, özellikle Atatürk resminin yer aldığı 1924 Lozan hatıra serisi ile ilgilidir. Atatürk’ün bir pul üzerinde ilk kez resmedilmesi, bu seriyi özel kılmaktadır. Ayrıca, 1930 yılında açılışı yapılan Ankara-Sivas demir yolu hattı için de bir pul serisi yayınlanmış ve bu da nadide bir örnek olarak koleksiyonerlerin ilgisini çekmiştir. 1928 İzmir Fuarı’nın pulları ve 1926’da Londra’da basılan Atatürk’e ait sivil kıyafetli fotoğraflar içeren pullar, geçmişin izlerini taşımaktadır.
Pulların Korunması ve Değerinin Anlaşılması
Sarp, pulların tarihinin yanı sıra kondisyonunun da değerli olduğunu vurguluyor. Pulların arka yüzünde herhangi bir parmak izi bulunmaması gerektiğini, perforajlarının tam olması ve kimyasal maddelerle temas etmemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca pulların nemden uzak ve özel ambalajlarda saklanması gerektiğinin altını çizmektedir. Eski pulların milyonlarca lira değerinde olduğunu öne süren art niyetli insanlara karşı dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaparak, bir pulun değerinin sadece yaşına değil, nadirliğine bağlı olduğunu ifade etmektedir. Meraklı olan kişilerin öncelikle bilgi edinmelerinin gerektiğini, daha fazla pul toplayarak değil, bilgi toplayarak koleksiyonculuğa başlamaları gerektiğini tavsiye etmektedir. Koleksiyonculuk yolculuğu, bilgi edinmekle başlar, bu nedenle pul kataloglarına ve derneklere başvurmanın önemli olduğunu söylemektedir.