Ormanlar Kritik Eşik: Yangınlar ve İklim Krizi
1774 okunma

Ormanlar Kritik Eşik: Yangınlar ve İklim Krizi

Ağustos 3, 2025 20:26
Ormanlar Kritik Eşik: Yangınlar ve İklim Krizi
0

BEĞENDİM

İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ufuk Özkan, Türkiye’nin orman ekosistemlerinin sıcaklık artışı, kuraklık ve insan faaliyetleri nedeniyle ciddi bir tehdit altında olduğunu vurgulayarak, “Kritik bir eşikteyiz. Ormanlarımız şiddetli bir stres altında. Ancak tedbirli olup süreci iyi yönettiğimiz sürece bu gidişatı engelleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Dr. Özkan, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerini inceleyerek, Türkiye genelindeki maksimum sıcaklıkların, uzun dönem ortalamalarına göre 3.2 Santigrat derece arttığını ve ortalama sıcaklıklarda %15’lik bir artış görüldüğünü açıkladı. Ayrıca, yağışlarda en az %30’luk bir azalma yaşandığına da dikkat çekti. Bu değişikliklerin ormanlar üzerindeki su stresini artırdığını belirten Dr. Özkan, “Bu veriler, yalnızca iklimsel değişimleri değil; aynı zamanda orman ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkileri de gözler önüne seriyor. Kritik bir eşikteyiz. Ormanlarımız şiddetli bir stres altında. Ancak tedbirli olup süreci iyi yönettiğimiz sürece bu gidişatı engelleyebiliriz” şeklinde konuştu.

YANGINLAR ARTIK ÇOKLU AFET KRİZİ

Özellikle 2021 yılında yaşanan büyük yangınların ardından Türkiye’de orman yangınlarına bakış açısının köklü bir değişim geçirdiğini belirten Dr. Özkan, “Artık orman yangınları sadece bir çevre felaketi değil; su temini, biyolojik çeşitlilik, gıda güvenliği ve insan yaşamını tehdit eden çoklu bir afet krizidir. Ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değil; toprak koruma, mikroklima düzenleme, biyolojik çeşitlilik sağlama, karbon yutağı oluşturma gibi hayati işlevlere sahiptir. Yangın sonrası bu hizmetler ciddi oranda yok oluyor ve ormanın kendini yenileme süreci, bölgenin özelliklerine ve orman yapısına bağlı olarak yıllar alabiliyor” ifadelerini kullandı.

ÇAM AĞAÇLARI YERİNE MEYVE AĞAÇLARI DİKMEK ÇÖZÜM DEĞİL

Yangın riski gerekçesiyle iğne yapraklı türlerin yerine zeytin, incir gibi meyve ağaçlarının dikilmesi yönündeki önerilere de dikkat çeken Dr. Özkan, bu yaklaşımın ciddi ekolojik riskler barındırdığını vurguladı. Özkan, “Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde binlerce yıllık ekolojik rekabet sonucunda çam gibi iğne yapraklı türler baskın hale gelmişlerdir. Bu türlerin yerine tarımsal amaçlı meyve ağaçlarını dikmek, orman ekosisteminin yerini tutmamaktadır. Zeytinlikler bir orman değildir ve ormanın sunduğu bütünsel ekosistem hizmetlerini karşılayamaz” dedi.

YANGINLAR MEVSİMSEL DEĞİL, SÜREKLİ BİR RİSK HALİNE GELDİ

İklim değişikliğinin etkisiyle orman yangınlarının artık yalnızca yaz aylarına özgü bir tehdit olmaktan çıktığına dikkat çeken Dr. Özkan, “Yılın geneline yayılmış bir risk yönetimi ve mücadele süreci bizleri bekliyor. Bu nedenle tüm paydaşlar, özellikle kentlerin ormanla kesiştiği yerlerde daha dikkatli olmalı. Vatandaşlarımız da bu konuda daha duyarlı davranmalı ve kamu kurumlarına destek olmalıdır. Afet meydana gelmeden önce tehlikeyi tanımlayıp, risk analizini yaparak gerekli planlamaları yapmalıyız. Riskleri bertaraf etmek, afetle yüzleşmekten çok daha az maliyetlidir. Bu bakış açısıyla hem doğayı hem de toplumumuzu koruyabiliriz” şeklinde açıklama yaptı.

En az 10 karakter gerekli