Narlıdere’nin 2’nci İnönü Mahallesi’nde yer alan bir apartman dairesinde meydana gelen korkunç bir cinayet, çevredeki sakinlerin kötü kokular nedeniyle yapmış olduğu ihbarla gün yüzüne çıktı. İhbar üzerine olay yerine intikal eden polis ekipleri, dairede emekli hemşire Nilüfer Tuzlulu ile emekli askeri personel Yusuf Yıldırım’ın cansız bedenleriyle karşılaştı. Olayın ardından, dedektifler tarafından başlatılan araştırmalar, çiftin ölüm nedenlerinin ayrıntılarını ortaya çıkardı.
Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontroller sonucunda, her iki kişinin de çok sayıda bıçak darbesiyle yaşamlarını yitirdikleri belirlendi. Olayın ardından, Cinayet Büro Amirliği, Suç Analiz Büro Amirliği, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Olay Yeri İnceleme ekipleri bir araya gelerek kapsamlı bir çalışma başlattı. İlk değerlendirmelere göre, cinayetin birkaç gün önce işlenmiş olabileceği düşünülerek, çevredeki güvenlik kameralarının kayıtları titizlikle incelendi. Ayrıca, daire içinde parmak izi çalışmaları gerçekleştirildi.
Teknik ve fiziki takiplerin sonucunda, cinayetlerin şüphelisi olarak Nurettin Emre Türker belirlendi. 31 Temmuz tarihinde gözaltına alınan Türker’in, ormanda sakladığı Nilüfer Tuzlulu’ya ait cep telefonunun yanı sıra, olayda kullanılan iki bıçak, kanlı kıyafetler, eldivenler ve bir kask da arama sonuçlarında ele geçirildi. Yapılan incelemelerde, şüphelinin olaydan önce evi keşfetmek için araştırma yaptığı, bunu gerçekleştirirken güvenlik kameralarına yakalanmamak için kask giydiği ve eldiven kullandığı tespit edildi. Ayrıca, evde iz bırakmamak amacıyla ortamı dağıtarak olayı hırsızlık gibi göstermeye çalıştığı belirlendi.
Cinayetlerin ardından Yalova‘ya giden Nurettin Emre Türker’in, olayla ilgili üzücü haberi aldıktan sonra tekrar İzmir‘e dönüp, çiftin defin işlemlerini gerçekleştirdiği öğrenildi. Yapılan sıradışı araştırmalar sonucunda, Yusuf Yıldırım’ın mal varlığını Nilüfer Tuzlulu’ya vasiyet etmiş olduğuna dair bilgilere ulaşıldı. Ayrıca, Nurettin Emre Türker’in küçük yaştan itibaren Yıldırım tarafından şiddete maruz kaldığı iddia edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından, adliyeye sevk edilen Türker, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Bu trajik olay, toplumda yaşanan aile içi şiddetin ve bireysel travmaların ne denli derin yaralar açabileceğinin altını çizmektedir. Olayın gelişimi ve ile ilgili yürütülen soruşturmalar, hukuk ve adalet sisteminin bu tür vahim durumlar karşısında nasıl işlem yaptığına dair önemli bir örnek teşkil etmektedir. Narlıdere’de yaşanan bu cinayet, aynı zamanda güvenlik önlemlerinin ve toplumsal duyarlılığın önemini yeniden gündeme getirmiştir.