İzmir’in Karabağlar ilçesinde gerçekleştirilen bir tarihi eser kaçakçılığı operasyonu sonucunda, bir ev ve bir depo içerisinde toplam 2 bin 433 farklı obje ele geçirildi. Bu operasyon, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, tarihi eser kaçakçılığının engellenmesi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yürütülen çalışmalar çerçevesinde gerçekleştirildi.
Ekipler, yaptıkları teknik ve fiziki takipler sonucunda, Karabağlar ilçesinde belirlenen bir eve ve bir depoya baskın düzenledi. Bu baskında, yapılan aramalarda çok sayıda tarihi eser tespit edildi. Ele geçirilen objeler arasında 2 bin 60 sikke, 68 zolta ve taler, 8 İstiklal Madalyası, 32 yüzük, 17 mühür ile 248 tarihi eser bulunmaktaydı. Toplamda 2 bin 433 obje ele geçirilmiş oldu.
Ele geçirilen eserler içerisinde Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet, Yıldırım Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’a ait dönemlere ait olan sikkelerden oluşan bir koleksiyon albümlere yerleştirilmiş vaziyetteydi. Bunun yanı sıra, 1. Abdülhamid, 2. Mahmut ve 3. Selim dönemine ait, Avrupa ile ticaretlerde kullanılan büyük gramajlı gümüş Osmanlı sikkeleri olan “zolta”lar da basında yer aldı.
Operasyon sırasında, arkaik, İyonya, Roma ve Bizans dönemine ait sikkelerin yanı sıra, İslam döneminde de Sasaniler dönemine ait 2. Şapur, Germiyanoğlu Mehmet Bey ve İlhanlı hükümdarı Olcaytu’ya ait nadir eserler ele geçirildi. Bu eserlerin tarihi değeri, Türkiye’nin kültürel mirası açısından son derece büyük bir önem taşımakta ve kolektif hafızayı zenginleştirmektedir.
Yapılan operasyon sonucunda gözaltına alınan bir şüpheli, çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, tarihi eser kaçakçılığının önlenmesine yönelik yürütülen mücadelede hukuki sürecin devam ettiğini göstermektedir. İzmir’deki bu operasyon, Türkiye’nin zengin kültürel mirasını korumak ve bu tür yasadışı faaliyetlerin önüne geçmek amacıyla atılan önemli adımlardan biri olarak kaydedilmiştir.
Sonuç olarak, İzmir’in Karabağlar ilçesindeki bu baskın, yalnızca ele geçirilen eserlerin sayısı ve niteliği açısından değil, aynı zamanda kültürel değerlerin korunması açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Türkiye, tarihi zenginlikleri ile bilinen bir coğrafya olup, bu tür suçlarla mücadele etme ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır. Bu tür operasyonların devam etmesi ve tarihi eserlerin korunması, gelecek nesiller için de son derece önemlidir.