Meme Kanserinde Erken Tanı Hayat Kurtarıyor

0

BEĞENDİM

0

Türkiye’deki meme kanseri konusunda farkındalık oluşturmak adına İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi etkinlikler düzenlemektedir. Hastanenin Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji uzmanı olan Prof. Dr. Murat Kemal Atahan, meme kanserinin erken tanısının tedavi sürecini kolaylaştırdığını vurgulamıştır. Özellikle Türkiye’nin genç nüfus yapısına dikkat çekerek, hastaların dünyaya göre yaklaşık 10 yıl daha erken yaşta meme kanserine yakalandığını belirtmiştir. Bu durum, erken teşhisin önemini bir kat daha artırmaktadır. Prof. Dr. Atahan, mamografi cihazlarının yaygın olduğunu ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla tarama yapılmasının önemini söyleyerek, insanların korkmadan kontrol yaptırmaları gerektiğini vurgulamıştır.

Bu etkinlikler, ‘Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ çerçevesinde düzenlenmekte olup, hastanede gerçekleştirilen bir kutlamada katılımcılara pembe kurdele takıldı ve “Erken teşhis hayat kurtarır” yazılı pasta kesilmiştir. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Çalık, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, meme kanserinin her 8 kadından birinde görüldüğüne dikkat çekmiştir. Erken tanının tedavi başarısını artıracağını ifade eden Dr. Çalık, özellikle 40 yaşını geçmiş kadınların düzenli mamografi taramalarına katılmalarının önemine vurgu yapmıştır. Kendilerine önermiş olduğu kendi kendine meme muayenelerinin de farkındalık açısından kritik olduğunu belirtmiştir.

Meme kanseri, dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak öne çıkmaktadır. Prof. Dr. Murat Kemal Atahan, meme kanserinin erken teşhisinin hayat kurtardığını ve hastalığın görülme sıklığının dünya genelinde yaklaşık yüzde 12 düzeyinde olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye’de genç yaş grubundaki hastaların sayısının fazla olduğuna dikkat çekerek her kadının 40 yaşından sonra düzenli muayene olması gerektiğini söyledi. Mamografi ve KETEM gibi tarama merkezlerinin varlığına vurgu yaparak, insanların bu imkanlardan yararlanmaları gerektiğine değinmiştir.

Bununla birlikte hastalığın görülme sıklığındaki artışını etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Prof. Dr. Atahan, genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra modern yaşam tarzının da etkili olduğunu belirtmiştir. Özellikle, kilo verme, düzenli egzersiz yapma ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenin meme kanseri riskini azaltmada önemli olduğunu ifade etmiştir. Hastalığın evrelerine bağlı olarak tedavi sürecinin de değiştiğini ve erken teşhis ile hastaların daha az zorlu bir süreç yaşayacaklarını dile getirmiştir. Her kadının 40 yaşından itibaren düzenli olarak bir meme cerrahına muayene olması gerektiğini özellikle yinelemiştir.

Hastanede tedavi gören Feral Üçerler, kendi deneyimini paylaşarak, meme kanseri teşhisi aldıktan sonra yaşadığı duygusal zorluğu anlattı. 80 yaşındaki Üçerler, 2,5 yıl önce teşhis konulduktan sonra tedaviye başladığını ve hiçbir kontrolünü kaçırmadığını belirterek iyileştiğini ve yaşamına devam ettiğini ifade etmiştir. Yine tedavi sürecini ve kontrollerdeki devamlılığın önemini vurgulayan Evren Karagözoğlu (49) ise “Çevremde kanser olanlar var, o nedenle ben de korkup geliyorum” diyerek sağlık kontrollerinin önemini dile getirmiştir. Bu örnekler, meme kanserinin erken teşhisi konusunda farkındalığın artırılmasının gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.