İzmir’de Kentsel Dönüşüm ve Deprem Riskleri
1539 okunma

İzmir’de Kentsel Dönüşüm ve Deprem Riskleri

Ekim 28, 2025 23:59
İzmir’de Kentsel Dönüşüm ve Deprem Riskleri
0

BEĞENDİM

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Komisyon Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, kentsel dönüşüm sürecindeki binalarda bazı dairelerin küçülebileceğini belirtti. Bu durumun vatandaşların aleyhine gibi görünebileceğini, ancak şu şekilde düşünmeleri gerektiğini söyledi: “150 metrekarelik bir toplu mezarda mı yoksa 100 metrekarelik bir toplu konutta mı oturmak istersiniz?” Bu ifade, kentsel dönüşüm projelerinin gerekliliğini vurgulayarak, güvenli yaşam alanlarına duyulan ihtiyacı öne çıkarıyor.

İzmir’de, 30 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen depremin beşinci yıl dönümüne yaklaşırken, Prof. Dr. Kozanoğlu açıklamalarda bulundu. İzmir’in deprem açısından kritik şehirlerden biri olduğunu, zemin yapısının zayıf olduğu alanların oldukça fazla bulunduğuna dikkat çekerek, 11 merkez ilçe ile toplam 30 ilçeden oluşan kentin, yapıların ve nüfus yoğunluğunun yüzde 70’inin merkez ilçelerde bulunduğunu vurguladı. Geçen yıl elde edilen verilere göre, İzmir merkezde bulunan yaklaşık 905 bin bina arasında, yalnızca yüzde 12’sinin 2000 yılından sonra yapılan deprem yönetmeliklerine uygun inşa edildiğini aktardı. Bunun yanı sıra, binaların yüzde 52’sinin 1975 deprem yönetmeliğine uygun olduğunu, yüzde 36’sının ise kaçak olarak inşa edildiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Kozanoğlu, 30 Ekim depremi sonrası birçok vatandaşın binalarının kentsel dönüşüme uygun olup olmadığını öğrenmek için çeşitli başvurular yaptığını ve birçok binanın kentsel dönüşüm sürecine girdiğini belirtti. Çeşitli yollarla bu sürece dahil olan vatandaşların, müteahhitlerle beraber bu süreci hızlandırdıklarını ancak bu yapıların yenilenmesinin zaman alacağı ve maddi destekler gerektirdiğini ifade etti. Yıkılan binalar için vatandaşlara 6.500 TL kira yardımı yapılabilecek. İzmir’de en az 300-400 bin binanın elden geçirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Bunun için, binaların performans analizlerinin yapılması ve eski yönetmeliklere göre inşa edilmiş binaların kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.

Eski yönetmelik ile inşa edilen her binanın otomatik olarak yıkılmak zorunda olmadığını belirten Prof. Dr. Kozanoğlu, yalnızca kolon veya kirişlerin kesilmemiş olması durumunda kontrollerin yeterli olabileceğini ifade etti. Ancak zemin yapı ilişkisini önemsemenin şart olduğunu vurguladı ve İzmir’deki sıvılaşan, yumuşak ve alüvyon biriktiren zeminlere dikkat çekti. Prof. Dr. Kozanoğlu, “Yapı zemin etkileşimi açısından bakıldığında, bazı binalar 6 büyüklüğündeki bir depremde yıkılabilirken, bazıları 5 büyüklüğündeki bir depremde hasar görebilir. Bu yüzden zemin, burada çok önemlidir” dedi. Yeni yönetmelik çerçevesinde zemin etütleri yapılmadan projelerin onaylanmadığını da belirtti.

Yeni deprem yönetmeliği ile ilgili olarak birçok üniversite ve komisyonun grup halinde çalıştığını ifade eden Prof. Dr. Kozanoğlu, yeni yönetmeliğin kısa süre içinde çıkacağını belirtti. Kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşların beklemekte olduğu bu yeni yönetmelikle mevcut binaların güçlendirilmesi veya dönüşümü için gerekli şartların sağlanacağını söyledi. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinde kat hizalarının birbirinden farklı olmaması gerektiğini vurguladı. İzmir’deki Kordon boyundaki binaların kat hizalarının farklı olmasının, düşeydeki “çekişme kuvveti” nedeniyle binaların hasar görmesine veya yıkılmasına yol açabileceğini dile getirdi.

Son olarak, zemin katlarda dükkan yapılması durumunda oluşacak boşlukların “yumuşak kat” olarak adlandırılan zayıf bir kat oluşturduğunu belirten Prof. Dr

En az 10 karakter gerekli