Karşıyaka Belediye Meclisi’nde gündeme gelen tehdit iddiaları hukuki boyutları, pazar yeri konusunda yaşanan belirsizlikler ve İzmir milletvekillerinin sahada ne kadar etkin oldukları ile yerel yönetimlerdeki siyasi gerilimleri yeniden gün yüzüne çıkardı.
Programda en dikkat çekici konu, Karşıyaka Belediye Başkanı’nın mecliste “bir belediye bürokratının evine gidilip ailesinin tehdit edildiği” yönündeki açıklamalarıydı. Bu iddia, kamuoyunda çarpıcı bir etki yarattı.
Gazeteci Abdullah Polat, bu ağır iddianın ciddiyetine dikkat çekerek, “Eğer bu kadar ciddi bir açıklama yapılmışsa, derhal suç duyurusunda bulunulmalıdır. Aksi takdirde, bu tür iddialar zayıflar ve kamuoyunda şüphelere yol açar.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Gökhan Kafalı ise böyle bir tehdit varsa adım atılması gerektiğini belirtirken, “Aksi takdirde bu tür açıklamalar, kamuoyunu yanıltan manipülatif bir söylem haline dönüşebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazeteci Mikail Karadaş, daha önce AK Parti grubu tarafından Karşıyaka Belediyesi ile ilgili konularda savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu hatırlatarak, “Eğer böyle bir tehdit varsa AK Parti grubu da ‘Birlikte gidelim, suç duyurusunda bulunalım’ diyebilirdi, ama ortada bir şikayet ve somut bir adım yok. Bu da kamuoyunda soru işareti yaratıyor.” açıklamasını yaptı.
Karşıyaka’daki pazar alanı (BOSPA) ile ilgili tartışmalar da programda önemli bir yer tuttu. Gazeteciler, yıllarca markalaşmış bir pazar yerinde yapılmak istenen düzenlemelerin kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde aktarılması gerektiğini vurguladı.
Abdullah Polat, “Karşıyaka’da hangi projeler uygulanacak? Kent AŞ devreye mi girecek? Tezgâh sahiplerinin durumu ne olacak? Bunlara dair hiçbir net cevap verilmedi.” diyerek belirsizliğe dikkat çekti.
Mikail Karadaş ise belediyelerin bütçe kısıtlamaları nedeniyle yeni gelir kaynakları arayışında olduğunu ancak bu yöntemin sorunlu olduğunu belirtti: “Sorunun kökeni iletişim eksikliğidir. Kimse projeyi tam anlamıyla bilmediği için herkes kendi senaryosunu yazıyor.”
Gazeteciler, Karşıyaka Belediyesi’nin elindeki gelir getirici imkanları değerlendirerek bütçesini rahatlatabileceğini, ancak bunun yerine esnafla gerginlik yaratan uygulamaların tercih edildiğine işaret etti.
Programın başka bir önemli konusu, İzmir milletvekillerinin sahada yeterince etkin olup olmadığıydı. Mikail Karadaş, pek çok vekilin İzmir’de gerek parti yapılanmasıyla gerekse vatandaşla temas kurma konusunda pasif kaldıklarını ifade etti. “Seçim sonrası ortada görünmeyen vekiller var.” dedi.
Abdullah Polat, “Hangi partiden olursa olsun, milletvekilleri sahada olmalı. Halk vekil görmek istiyor.” şeklinde konuştu. Gökhan Kafalı
1
Uysal, CHP Genel Başkanlığı Adaylığından Çekildi!
2779 kez okundu
2
Diyanet’in 2024 bütçesi rekor harcama yaptı.
2704 kez okundu
3
Depremzedeler Binada Cansız Bedeni Bulundu!
2661 kez okundu
4
Erzurum’da Feci Kaza: 7 Yaralı, 1 Tehlikede!
2632 kez okundu
5
Kadın Cinayetleri Sözleri AK Parti’yi Harekete Geçirdi
2627 kez okundu