1953 yılında gerçekleşen darbenin ardından İran’da ABD’nin rolü nedeniyle dava açıldı. Başkent Tahran’daki 55. Uluslararası Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada 20’den fazla eyaletten 402 binden fazla İran vatandaşı tarafından ABD hükümeti ve yetkilileri aleyhine dava açıldı. Mahkeme sürecinde Musaddık’ın torunu Mahmud Musaddık da hazır bulundu. Mahmud Musaddık, sağlık sorunları nedeniyle açıklama yapamadığı için oğlu Golamali Musaddık tarafından yazılı açıklaması okundu. Yazılı açıklamada, İran’ın petrolünün millileştirilmesinin ülkenin bağımsızlık ve güçlenme sürecinde önemli bir dönüm noktası olduğu vurgulandı.
Darbenin İngiltere’nin İran’ın petrol kaynaklarını kontrol etme çabalarını desteklediği ve ABD ile işbirliği yaptığı belirtildi. Belgenin önceli olan ve insanların Milli duygularını güçlendiren Muhammed Musaddık’ın bu sürece önderlik ettiği vurgulandı. 1951 yılında İngilizlerin kontrolündeki petrolü millileştiren Musaddık’ın ülkenin ekonomik bağımsızlığını artırma çabaları, İngiltere ve ABD’nin tepkisini çekmişti. Bu tepkilerin sonucunda ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve İngiltere’nin MI6 istihbarat servisleri işbirliği yaparak Musaddık’ı görevden almayı amaçlayan bir darbe planı hazırlamışlardı.
Davacılar, mahkemeden ABD’nin yollarını yağmalamak sureti ile İran hükümetine zarar verdiği gerekçesiyle maddi, manevi ve cezai tazminat talebinde bulundular. ABD’nin amacı İran’da egemenliği İngiltere’den alarak kendi kontrolü altına almak olduğu belirtildi. Mahkemede Avukat Şami Akdem, darbenin temel amacının İngiltere’nin yerine ABD’yi getirmek olduğunu ifade etti. Musaddık’ın liderliğindeki petrol millileştirme hareketi İran’ın tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. İran’ın petrol endüstrisinin millileştirilmesi, ülkenin ekonomik bağımsızlığını artırmış ve İngiltere’yi öfkelendirmişti. Bu durum ABD’nin İngiltere’yi desteklemesine neden olmuştu.
CIA ve MI6 istihbarat servislerinin yaptığı operasyonla gerçekleşen darbe sonucunda, Musaddık iktidardan uzaklaştırılmış ve Muhammed Rıza Pehlevi iktidara getirilmişti. Darbe sonrasında İran petrol endüstrisi tekrar yabancı konsorsiyumların kontrolüne geçmişti. Bu süreç, İngiltere ve ABD’nin İran’a yönelik müdahalelerinin net bir örneği olarak tarihe geçmiştir. Mahkeme sürecinde İran ve ABD arasındaki bu tarihi dava, ilişkilerin geleceği üzerinde de önemli etkilere sahip olacaktır.
İsrail, Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına 334 gündür devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ne son 24 saatte düzenlenen 3 saldırıda 42 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 107 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 40 bin 861’e, yaralıların sayısı 94 bin 398’e yükseldiği kaydedildi.
2456 kez okundu