Son dönemde Türkiye’nin konut piyasasında dikkat çeken bir hareketlilik yaşandığı belirtilmektedir. Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı (GHO) Genel Müdürü Özkan Yalaza’nın açıklamalarına göre, özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında konut satışlarında belirgin bir artış gözlemlenmiştir. Yalaza, bu artış trendinin önümüzdeki dönemde devam edeceğini ifade ederek, yaz aylarında gözlemlenen talebin etkilerinin süreceği öngörüsünde bulunmuştur.
Faiz oranlarındaki düşüş beklentisi, yatırımlarını bankalarda değerlendiren vatandaşların konut alımına yönelmelerinde önemli bir etken olmuştur. Yalaza, üniversitelerin açılması ile birlikte tayin süreçlerinin de bu durumu hızlandırdığını vurgulamıştır. GHO olarak, piyasadaki taleplerle paralel bir grafik çizerken, Ege ve Antalya gibi bölgelerde konut talebinin oldukça yüksek olduğunu belirtmiş ve yılın son çeyreğinde de bu satışların devam edeceğini dile getirmiştir.
Ancak 2024’ün ilk yarısında konut sektöründe genel anlamda bir durağanlık yaşandığına dikkat çeken Yalaza, bankalarda mevduata verilen yüksek faizlerin konut talebini azalttığını kaydetmiştir. Bu durum, konut fiyatlarının da sabit kalmasına neden olmuştur. Ancak son dönemde kamu bankalarında faizlerin düşmesi, konut fiyatlarının artacağına yönelik beklentileri artırmıştır. Bu gelişmeler, bütçeleri kısıtlı olan vatandaşların dahi konut almak için harekete geçmesine yol açmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ağustos ayında konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10 oranında artış göstermiştir ve yaklaşık 134 bin konut satılmıştır. Bu rakamlar Türk koşullarında normal bir seviyedeyken, daha önce 80-90 bin bandına gerileyen satışlar, tekrar normal seviyelerine dönmüştür.
Yatırımcıların bu süreçte harekete geçtiği de belirtilmektedir. Özkan Yalaza, kamu banka faizlerinin başlangıçta düşük olmadığını ve bunun yalnızca ilk evlerini alacaklar için geçerli olduğunu ifade etmiştir. Bu durumun yanı sıra, düşük faiz beklentisinin bazı fırsatçılar tarafından konut fiyatlarına zam yapma eğilimine neden olduğunu ifade etmiştir. Bakanlığın bu konuyu sıkı bir şekilde takip ettiğini vurgulayan Yalaza, konut fiyatlarının uzun süredir sabit kalmasının, konut ihtiyacı olan bireylerin imkanlarını zorlamasına ve ev alma kararına yöneltmesine neden olduğunu belirtmiştir.
Kira fiyatlarının artmasıyla birlikte, kirada oturmaktansa ev sahibi olmayı tercih edenlerin sayısının da arttığı gözlemlenmiştir. Sabit kalan konut fiyatları ve sürekli yükselen kiralar, konut amortisman süresini giderek kısaltmaktadır. Yalaza, yabancı yatırımcıların Türkiye yerine daha karlı görülen Yunanistan, İspanya ve Dubai gibi ülkelere yönelmiş olduğunu da belirtmiştir. Son olarak, orta segmentteki konut fiyatlarının, gelen talepler doğrultusunda artmaya başladığı ifade edilmiştir. Tüm bu bilgiler, Türkiye’de konut sektöründeki dinamiklerin ve yatırımcı davranışlarının ne denli etkileşimli olduğunu ortaya koymaktadır.