Minik Sıla’nın Trajik Ölümü: Adalet Bekliyor

0

BEĞENDİM

0

Malkara ilçesinde, komşularının çocukları tarafından cinsel istismara ve şiddete maruz kaldığı iddia edilen küçük Sıla Yeniçeri, yoğun bakımda entübe olarak yaşam mücadelesi veriyordu. Ailesi hastane önünde umutla beklerken, ne yazık ki ilaçlara yanıt vermeyen minik Sıla’nın durumu bir ay sonra ağırlaşarak ölümle sonuçlandı. Sıla’nın yaşadığı trajik olay, toplumda büyük bir infiale yol açtı ve adalet arayışını tetikledi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Sıla’nın annesi Bakiye Y. ve komşu çocukları dahil olmak üzere toplamda beş kişinin tutuklandığı bilgisi ulaştı. Hukuki süreçlerin yürütüldüğü bu dönemde, Sıla bebeğin cenazesinin Tekirdağ Şehir Hastanesi morgundan ailesi tarafından alındığı belirtildi. Aile, minik kızlarını son yolculuğuna uğurlamak için derin bir acı ve yas içinde hastane önünde toplandı.

Cenaze, Süleymanpaşa ilçesi Altınova Mahallesi’nde yer alan Yeni Camii’de kılınan öğle namazının ardından gerçekleştirildi. Camii avlusunda toplanan kalabalık, Sıla’nın anısına duydukları saygıyı dile getirdi. Cenaze töreninde Sıla’nın ailesi, akrabaları ve komşuları büyük bir hüzünle buluştu. Tüm şehir Sıla’nın ölümünden derin bir üzüntü duyarak, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için çağrılarda bulundu.

Kılınan cenaze namazının ardından, Sıla bebek dedesinin soyadıyla anılarak toprağa verildi. Ancak, mezarın başına yerleştirilen tahtada “Sıla Güler” yazılması dikkatlerden kaçmadı. Bu durum, aynı zamanda ailenin adına dair bazı belirsizlikler ve sosyal medyada tartışmaların yeniden alevlenmesine sebep oldu. Şehrin sakinleri, bu trajik olaydan sonra çocukların korunması ve benzer olayların önüne geçilmesi için yetkililerden daha fazla önlem beklediklerini ifade etti.

Sıla’nın ölümü, toplumda cinsiyet temelli şiddet ve çocuk istismarı konularında daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini gündeme getirdi. Herkesin bir araya gelerek bu tür olayların önlenmesi için mücadele edeceğiz ifadeleri sık sık duyulmaya başlandı. Ailelerin çocuklarını koruma konusunda daha dikkatli olması gerektiği vurgusu yapılırken, mahkemelerdeki işleyişin ve cezaların caydırıcı olması için daha etkin hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor.

Sonuç olarak, Sıla Yeniçeri’nin trajik ölümü, sadece ailesini değil, tüm toplumu derinden etkileyen bir olay olarak hafızalara kazındı. Herkesin hayatına dokunan bu kan donduran hikâye, adalet arayışını ve toplumsal bilinçlenmeyi artırır umuduyla son buldu. Bu yaşananların bir daha tekrarlanmaması için tüm tarafların üzerine düşeni yapması gerektiği aşikâr.