Toplumsal Direnç ve Katılımcılık Üzerine Söyleşi

0

BEĞENDİM

0

Prof. Dr. Sultan Kavilli Arap’ın katılımıyla gerçekleşen bir söyleşide Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, toplumsal direncin, insanların bir arada durabilmesi ve farklı görüşleri uzlaştırabilmesiyle mümkün olduğunu ifade etti. Ceritoğlu Sengel, “Toplumsal direnç, toplumsal bakış açısıyla, bir arada durmayı başaranlarla, aynı sözde olmasa bile farklı cümlelerle uzlaşabilenlerle oluyor” diye belirtti. Bu konuşma, yerel yönetimlerin ve katılımcılığın önemine vurgu yaparken, birlikte hareket etmenin gerekliliğini ön plana çıkardı.

Söyleşi, Selçuk Kent Konseyi Başkanı Güllü Kartal’ın açılış konuşmasıyla başladı. Kartal, kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik son yıllarda artan şiddetin üzerinde durarak, “Kent Konseyleri olarak sivil toplum örgütleri ile birlikte bu vahşi saldırılara karşı durmak zorundayız. Kentimizi, insanımızı, doğamızı korumak için tüm bileşenlerimizle yol almak zorundayız” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, kent konseylerinin yerel sorunlara karşı duyarlılık gösterdiğini ve aktif bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

Söyleşide, kent konseylerinin katılımcılığın en başarılı örnekleri olduğu belirtildi. Prof. Dr. Sultan Kavilli Arap, katılımcılığın önemine değinerek, bu süreçte yalnızca kararların paylaşılmasının değil, aynı zamanda şehrin ve ortaya çıkan yüklerin de paylaşılmasının gerekliliğini ifade etti. Arap, “Biz kent konseylerini nasıl katılımcı yapabiliriz? Bunu konuşabilmemiz için mevcut yapılarını ele almamız gerekiyor. Katılımcılığı güçlendirmek adına bir yol haritası çıkarmamız lazım” dedi. Bu sözler, katılımcılık anlayışının geliştirilmesi adına önemli bir adım atılması gerektiğini ortaya koydu.

Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, söyleşide 2019 yılında Selçuk Kent Konseyi tarafından yürütülen “Efes Bizimdir” direnişinin, katılımlı yönetim anlayışını somutlaştıran bir örnek olduğunu belirtti. O dönemde, Efes alt kapı otoparkı ve 53 esnafın dükkanlarının kapatılması projesinin sadece belediye ile ilgili olmayan, toplumsal bir problem olduğunu, bu nedenle herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Sengel, “Zarar görenlerin birbirini örgütlemesi gerekiyor. İşin toplumsal eylem boyutunu birleştirmemiz lazım” diye vurguladı.

Son olarak, 9 Ekim itibariyle Efes Selçuk Belediyesi’nin Kent Konseyi ve uzmanlarla birlikte bilgilendirme yapacağına dikkat çeken Filiz Ceritoğlu Sengel, “Bütün Ege Bölgesi’ne haber vererek JES’lere karşı direniş gerçekleştireceğiz. Bu toplumsal direniş için hep birlikte olmalıyız” diyerek çağrıda bulundu. Bu bağlamda, Meryem Ana Otoparkı gibi büyük tehlikelerle karşılaşmanın söz konusu olabileceğinin altını çizdi. Efes Selçuk Belediyesi’nin gelirlerinin %60’ını JES’lerin etkilediğini hatırlatan Sengel, toplumsal sorunların çözümünde ortak hareket etmenin ve uzlaşmanın önemine dikkat çekti. “Toplumsal direnç, toplumsal bakış açısıyla, bir arada durmayı başaranlarla, aynı sözde olmasa bile farklı cümlelerle uzlaşabilenlerle oluyor” diyerek, birliği ve beraberliği teşvik eden bir mesaj verdi.

Söyleşi, katılımcıların yerel yönetimlerin işleyişini anlayabilmeleri ve katılımcılığı artırmaları adına önemli bir platform oldu. Bu tür etkinliklerin, toplumsal dayanışmayı güçlendirme ve yerel sorunlara karşı etkili çözümler üretebilme potansiyeli taşıdığı açıktır.