İstanbul Adli Tıp Kurumu, tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile ilgili önemli bir açıklama yaptı. Kurum, yaptığı açıklamada, Çalık’ın raporunun eksiksiz ve tam bir şekilde kaydedildiğini, dolayısıyla herhangi bir tahrifat veya değişiklik yapılmadığını vurguladı. Bu durum, hem kamu hem de adli süreçlerin şeffaflığı açısından büyük bir önem taşıyor.
Açıklamada, Çalık’a 1999 yılında akut miyeloid lösemi (AML) teşhisi konmuş olduğu bildirildi. Ancak ilginç bir şekilde, bu hastalığın 26 yıldır tekrarlamadığı ve dolayısıyla hastalığın belirtilerinin kaybolduğu ifade edildi. Yani, Çalık’ın geçmişteki sağlık sorunlarının günümüzdeki durumu üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.
Adli Tıp Kurumu, kendilerine iletilen dosyada, Çalık’ın hastalığı ile ilgili herhangi bir patoloji raporu ya da tedavi belgesi bulunmadığını da belirtti. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun bir şekilde, muayene ve tedavi hakları konusunda yaşanan şüpheleri bertaraf etmekte önemli bir yer teşkil ediyor. Ayrıca, Çalık’ın sağlık durumu ile ilgili olarak lenf kanseri (lenfoma) teşhisine dair bir bulguya da ulaşılamadığı kaydedildi. Bu bağlamda, açıklama, mevcut belgelere ve sağlık kayıtlarına dayanmakta.
İzmir’de gerçekleştirilen kemik iliği biyopsisinin yapılmış olmasına rağmen, bu biyopsinin tanı koymak için yetersiz olduğu belirtilmiştir. Yani, bu test, Çalık’ın sağlık durumu konusunda kesin sonuçlar vermekte yeterli olmamıştır. Adli Tıp Kurumu, bu nedenle daha kapsamlı ve detaylı tetkiklerin gerçekleştirilmesi amacıyla Çalık’ın tam donanımlı bir hastaneye sevk edilmesi gerektiğini ifade etti. Bu öneri, Çalık’ın sağlık durumunu daha doğru bir şekilde değerlendirmek için önemlidir ve ileri tetkiklerin yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Bütün bu bilgiler, kamuoyunda beyaz yaka ve siyaset dünyasında Çalık’ın sağlık durumu ile ilgili belirsizlikleri artırabilir. Ayrıca, adli süreçlerde sağlık durumunun nasıl bir rol oynayacağı hakkında da soru işaretleri doğurmaktadır. Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumu, onun siyasi kariyerini ve Beylikdüzü Belediyesi’ndeki görevini de doğrudan etkileyebilir. Dolayısıyla, yapılan açıklama, sadece sağlık durumu ile ilgili değil, aynı zamanda siyasi ve hukuki mecraları da etkileyecek bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun yaptığı bu açıklama, sağlık raporlarının güvenilirliği ve sağlık durumu ile ilgili süreçlerin şeffaflığı açısından önemli bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalık’ın sağlık durumu ile ilgili daha fazla bilgi ve değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Kamuoyunun ve ilgili kurumların, bu durumu dikkatle takip etmesi gerektiği açık. Sağlık, adalet ve siyaset adına önemli bir dönemeçte geçirilen bu süreç, ulusal düzeyde de yankı bulacaktır.