Anne-Kız Kanserle Mücadelede Sanatla İyileşiyor

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de yaşayan 31 yaşındaki Melis Çabas’a, 2024 yılı Nisan ayında meme kanseri teşhisi konuldu. Kemoterapiye bir gün kala, annesi 60 yaşındaki Asuman Uç’un da meme kanseri olduğunu öğrenen Çabas, bu zorlu süreci annesiyle birlikte geçirerek, kanserle omuz omuza mücadele etmeye başladı. Mücadele döneminde evde yağlı boya tabloları yaparak sanatın iyileştirici gücünden yararlanan Melis ve Asuman, ayrıca sosyal medyada kanserle ilgili içerikler de üretiyorlar.

Karşıyaka ilçesinde yaşayan ve modellik yapan Melis Çabas, 2024 yılının başında, göğsünde bir kitle ve sarı bir akıntı hissettiğinde, soluğu doktorda aldı. “Üç farklı doktora gittim, üçü de durumu fark etmedi.” diyen Çabas, akıntının kanamaya dönmesi sonrasında yeni bir doktora başvurduğunu ve Nisan ayında kanserin ikinci evrede olduğunu öğrendiğini belirtti. Ameliyat süreci 17 Haziran’da gerçekleşti. Kemoterapi içinse yalnızca 1,5 ay bekleyebilmiştir. Hem kendisinin hem de annesinin aynı hastalıkla mücadele etme durumu, onları birbirine daha da yakınlaştırdı.

Melis Çabas, “Bir şekilde içimden bir savaşçı çıktı. Bu süreci çok iyi yönettiğimi düşünüyorum” diyerek içsel gücünü vurguladı. Kemoterapinin getirdiği zorlukların yanı sıra menopoza girmesinin de işin içine girdiğini ekleyen Çabas, aynı zamanda evde pek çok aktivite yaptığını, sanatla ilgilendiğini ve modellik çekimlerine gittiğini ifade etti. “Madem dışarı çıkamıyoruz, sanatı eve taşıyalım” düşüncesiyle anne-kızı birlikte tablolar yapmaya başladıklarını belirten Çabas, “Renklerle iyileşiyoruz” diyerek sanatsal süreçlerinin önemine dikkat çekti.

Çabas, ailedeki kanser öyküsünün önemli olduğunun altını çizerek, “Kesinlikle gen testi yaptırılmalı” dedi. Hem kendisi hem de annesi tedavi süreçlerine birlikte devam ettiklerini ve bu durumun kendilerine güç kattığını vurguladı. “İyileşiyoruz ve bu hastalığa karşı dayanışma içinde savaşıyoruz” diye ekledi.

Diğer yandan, Asuman Uç’un hikayesi de oldukça etkileyici. 2023 yılında sağ göğsünde kitle fark ederek doktor kontrolüne giden Uç, kansere dönüşme riski nedeniyle ameliyat oldu. 2024 yılında ise hem sağ hem de sol göğsü ile lenf bezlerinden ameliyat geçirerek meme kanseri teşhisi aldı. Kızının durumunu öğrenince, “Ona da kitleye baktırmasını söylemiştim, genetik bir risk olabileceğini düşündüm.” diyerek durumu aktardı. Sonuç olarak, iki anne-kız aynı hastanede onkoloji bölümünde kontrollerini gerçekleştirerek, süre gelen tedavi süreçlerini birlikte yaşamaktadırlar.

Asuman Uç, kızına kanser teşhisi konulduğunda derin bir üzüntü hissettiğini belirterek, bir anne olarak moral vermek ve güçlü durmanın ne kadar önemli olduğunun farkında olduğunu ifade etti. “Bu sürecin üstesinden geleceğiz ve her zaman yanındayım” diyerek kızına moral vermeye çalıştı. Resim yapma fikri de kızından geldi; birlikte resmetmeye başladıklarını, bu sırada hiçbir eğitim almaksızın renklerle dans ettikleri bir dünyaya adım attıklarını dile getirdi. Resim yaparken yaşadıkları zorlukları unuttuklarını ve bunun bir tür terapi gibi geldiğini belirtiyor. Kızının tedavi süreçleri dönüşü, aynı zamanda resim yaparak bu süreci atlatmaya çalıştıklarını, gelecekte sergi açma hayalleri kurduklarını söylediler.