27 Kasım 2025 Perşembe
İzmir’in Konak ilçesinde 12 Temmuz 2024 tarihinde yaşanan bir trajik olay, şehirdeki iki genç insanın yaşamını kaybetmesine sebep oldu. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz (23) ve ikinci el eşya ticaretiyle uğraşan İnanç Öktemay (44), şiddetli sağanağın ardından sokağın ortasında elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetti. Olay meydana geldiğinde, sağanak nedeniyle sokaklar suyla dolmuştu. Özge, bu su birikintisinde akıma kapılırken, onu kurtarmak isteyen İnanç Öktemay’ın da akıma kapılmasıyla her iki kişi de hastanede yaşamlarını yitirdi. Özge Ceren Deniz, Osmaniye’de, İnanç Öktemay ise İzmir’de toprağa verildi.
Soruşturma süreci ilk başta 30 kişi gözaltına alındı ancak bunlardan 14’ü tutuklandı. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan şüphelilerden biri yurt dışında, diğeri ise kanser tedavisi görmekteydi. Şüphelilerden biri, Zekeriya T., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 26 Temmuz 2024’te, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, eski genel müdür Ali Hıdır Köseoğlu, genel müdür yardımcıları ve diğer yetkililerin yanı sıra Gediz Elektrik yöneticileri de gözaltına alındı. Ancak 11 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest kalmayı başardı.
Olayın araştırılması için 5 kişilik bir bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda, Deniz ve Öktemay’ın kişisel olarak herhangi bir suçlu bulunmadığı belirlendi. Raporda, olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu; dolayısıyla kaçınılmazlık unsuru bulunmadığı sonucuna varıldı. Olay yerinde iki kurumun koruyucu ve önleyici tedbirler almadığı tespit edildi.
Soruşturmanın ardından, hazırlanan iddianamede 13 tutuklu sanık da dahil olmak üzere toplam 42 kişi hakkında ‘taksirle öldürme’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Suçun bilinçli taksir ile işlendiği gerekçesiyle cezaların yarı oranında artırılması istendi. İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmalarda, bazı tutuklu sanıkların devlet memurluğu nedeniyle dosyalarının ayrılmasına karar verilirken, davada hala 11 tutuklu sanık kaldı.
Olayın yargı sürecinde, İnanç Öktemay’ın ailesi davadan çekildi. Ardından, çeşitli sanıkların cezalarıyla ilgili kararlar verildi. İzmir Bölge İdare Mahkemesi’nin yaptığı inceleme sonucu, hakkında soruşturma izni talep edilen şüphelilerin fiillerinin, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturulmasını gerektirecek yeterli şüphe barındırdığına karar verildi. Bu durumda, şüpheliler 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya devam edecek.
Bu olay, İzmir’deki kamu hizmetleri ve alt yapı sorunlarına olan dikkati artırırken, aynı zamanda vatandaşların güvenliği ile ilgili önemli soruları gündeme getirdi. Yetkililerin sorumluluğu ve ihmallerin belirlenmesi, bu tür trajik olayların tekrar yaşanmaması adına kritik bir önem taşımaktadır. Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın hayatlarını kaybettiği olay, hem aileleri hem de kamuoyu tarafından derin bir üzüntüyle karşılandı ve bu hukuk süreci, adalet arayışının bir parçası olarak devam etmekte.
Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN tarafından haberleştirilen, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Kurulu’nun kasım ayı toplantısının ikinci birleşimi, 2023 yılı itibarıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zafer Levent Yıldır başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının gündem maddeleri ve önemli konuların ele alındığı bu oturum, yerel yönetimlerin işleyişi açısından dikkat çekiciydi.
Toplantının açılışında, Başkanvekili Yıldır, önemli bir duyuruda bulundu. CHP’li Meclis Üyesi Aras Kaynarca’nın ciddi bir sağlık sorunu yaşadığını belirterek, “Meclis üyemiz Aras Kaynarca kalp krizi geçirdi. Şu anda 9 Eylül Üniversitesi’nde gözetim altında bulunuyor. Gerekli sağlık hizmetleri kendisine sunulmuş durumda. Yapılan kontrollerde şu an için bir sorun yok deniyor. Ancak 24 saat boyunca gözetim altında tutulacak” açıklamasını yaptı.
Bu sağlık durumu, toplantıya katılan meclis üyeleri arasında endişe yarattı. Galip Prens ve diğer meclis üyeleri kısa bir süre içerisinde Aras Kaynarca’ya geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Yıldır, “Kendisine çok geçmiş olsun diyoruz. En kısa zamanda aramıza katılmasını diliyoruz” diyerek Kaynarca’nın sağlık durumunun takip edileceğini belirtti.
Toplantının ilerleyen bölümlerinde, İzmir’in çeşitli sorunları ve projeleri ile ilgili konular üzerine tartışmalar yapıldı. Su ve altyapı projelerinin yanı sıra, çevre sorunları ve sürdürülebilirlik başlıkları da masaya yatırıldı. Bu bağlamda, şehir genelinde su tasarrufu ve altyapının iyileştirilmesi gibi konularda atılacak adımların önemi vurgulandı.
Ayrıca, Yıldır, toplantının genel akışı hakkında bilgi vererek, gelecek projeler ve bütçe planlamaları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. İzmir’in büyüme hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için yürütülecek çalışmaların önemine değinildi. Toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin su kaynakları yönetimi ve altyapı geliştirme projeleri hakkında güncel veriler sunuldu.
Yıldır, ayrıca meclis üyelerinin fikir ve önerilerine açık olduğunu belirterek, “Tüm üyelerimizin katılımını ve aktif şekilde yer almasını bekliyoruz” ifadesini kullandı. Toplantıda, meclis içi etkileşimin artırılmasına yönelik de çeşitli öneriler gündeme geldi. Bu önerilerin, yerel yönetimlerin halkla olan bağını güçlendireceği vurgulandı.
İzmir’de yaşanan gelişmeler ve projeler sadece şehir içindeki yaşam kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli faydalar sağlayacaktır. Bu tür toplantılar, yerel yönetimlerin halkla olan bağını güçlendirmek, sorunları tespit etmek ve çözümler üretmek açısından büyük bir fırsat sunmaktadır.
Sonuç olarak, İzsu Genel Kurulu’nun bu toplantısı, hem sağlık olaylarıyla hem de şehir yönetimine dair önemli konularla dolu geçti. Üyeler, sağlık durumu dışında, İzmir’in geleceği için kritik olan altyapı projelerini ve diğer önemli meseleleri kararlılıkla tartışmaya devam etti.
İZMİR’in Bornova ilçesinde, trafikte yaşanan bir tartışma sonucunda olaylar çığırından çıktı. İki şüpheli, bir kamyon sürücüsü ile otomobil sürücüsü arasında meydana gelen tartışma sonucunda levye ile saldırıda bulundu. Olay, 2023 yılında Ord. Prof. Dr. Muhittin Erel Caddesi üzerinde gerçekleşti. Trafikteki bir tartışmanın neden olduğu bu olay, birçok kişiyi çileden çıkardı ve sonrasında sosyal medyada geniş yankı buldu.
Olay sırasında, kamyon sürücüsü E.İ. ve araçta yolcu konumunda bulunan V.D., henüz bilinmeyen bir neden yüzünden bir otomobil sürücüsü ile tartıştı. Tartışma büyüyünce, E.İ. otomobilin önünde kamyonunu durdurarak araçtan indi. Yanındaki arkadaşı V.D. ile birlikte, otomobile levye ile saldırmaya başladılar. Bu anlar diğer araç sürücüleri ve çevredeki vatandaşlar tarafından şaşkınlıkla izlendi.
Olayın şok edici detayları cep telefonu kameraları ile kaydedildi. Otomobildekiler, bu saldırı anını kayda alarak sosyal medya platformlarında paylaştılar. Paylaşılan görüntüler kısa sürede yayıldı ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün dikkatini çekmeyi başardı. Görüntülerdeki iki saldırgan, hızlı bir şekilde tespit edilerek gözaltına alındı.
Gözaltına alınan şüphelilerden kamyon sürücüsü E.İ. hakkında çeşitli trafik kanunu maddeleri çerçevesinde toplam 5 bin 156 lira para cezası kesildi. Bunun yanı sıra, E.İ.’nin ehliyetine de geçici süreyle el konuldu. Diğer şüpheli V.D. ise ‘2918 sayılı trafik kanunun 73/a maddesi’ gereğince 993 lira idari para cezası ile cezalandırıldı. Bu durum, iki şahsın trafikteki davranışlarının sonuçlarını göstermesi açısından dikkat çekici bir gelişme oldu.
Özellikle V.D.’nin levye ile otomobile yönelik saldırı girişiminde bulunması, toplumda büyük bir tepki yarattı. Emniyet yetkilileri, bu tür olayların toplumun genel güvenliği açısından son derece önemli olduğunu belirttiler. V.D.’nin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi. Bu tür olayların, trafikteki güvenliğin ne kadar hayati olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan emniyet güçleri, sürücülerin daha dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı.
Özetle, Bornova’da meydana gelen bu olay, trafikteki tartışmaların ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğinin bir örneğini oluşturdu. İki şüphelinin gözaltına alınıp para cezası alması, kamu güvenliğini ön planda tutan ilgili mercilerin hızlı tepkisiyle birleşti. Olaydan alınacak dersler, ileride benzer olayların yaşanmaması ve trafikteki güvenliğin artırılması adına oldukça önemli.
İzmir’in Torbalı ilçesinde meydana gelen bir trafik kazasında, bir küçük çocuk hayatını kaybetti. Olay, sabah saatlerinde yaşandı ve olayın ardından bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazanın başlangıcında kaza yapan aracın sürücüsünün aşırı hızlı olduğu ve kontrolünü kaybettiği belirtildi.
Kaza anında yolda bulunan küçük çocuğun aniden yola çıktığı iddia edildi. Yapılan ilk incelemelere göre, araç çocuğa çarparak ağır yaraladı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, çocuğu hemen en yakın hastaneye kaldırdı. Ancak bütün müdahalelere rağmen, küçük çocuk hastanede hayatını kaybetti.
Olayın ardından, sürücü gözaltına alındı. Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü, kazaya ilişkin bir soruşturma başlattı. Soruşturma çerçevesinde, sürücünün ifadesi alınacak ve kazanın nedenleri üzerine detaylı bir inceleme yapılacak. Ayrıca, olay yeri güvenlik kameraları üzerinden de takip edilerek, kaza anına dair daha fazla veri toplanması hedefleniyor.
Yerel halk arasında, sabah saatlerinde kazaların daha sık yaşandığı ve şehrin bazı bölgelerinin trafik yoğunluğu ile ilgili sorunlar yaşadığı yönünde ifadeler var. Özellikle çocukların hayatını tehlikeye atan bu tür kazaların önlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Kazanın ardından, birçok vatandaş sosyal medya üzerinden duygu ve düşüncelerini paylaşarak, kazada hayatını kaybeden küçük çocuk için başsağlığı mesajları gönderdi.
Bu talihsiz olay, trafik kurallarının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, sürücülerin dikkatli olması gerektiği ve özellikle çocukların yoğun bulunduğu bölgelerde hız sınırına uyulmasının gerektiğini ifade ediyor. Aynı zamanda, velilerin çocuklarına trafik güvenliği konusunda eğitim vermelerinin önemi de vurgulanmakta. Kazaların önlenmesi için toplumun bilinçlendirilmesi büyük bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, 11. Yargı Paketi’nin önemli detaylarını kamuoyuyla paylaştı. Bu yeni düzenlemenin, ceza infaz sisteminde köklü değişiklikler getirdiğini belirten Güler, paketin 50 bin ile 55 bin arasında mahkûmu kapsadığını ifade etti. Koronavirüs salgını sürecinde Adalet Bakanlığı, infaz kurumlarındaki riskleri azaltmak üzere çeşitli tedbirler almış ve bu önlemleri belirli aralıklarla yenilemişti. Son yapılan güncellemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihine kadar cezaevlerinde bulunan hükümlüler, belirli düzenlemelerden faydalanma fırsatı bulmuştu. Ancak bu tarihten sonra yargılanan bireyler, bu haktan mahrum kalmışlardı. Güler, vatandaşların bu durumu eşitsizlik olarak değerlendirdiklerini ve düzenlemenin kapsamını genişlettiklerini vurguladı.
Güler, aynı tarihte işlenen suçlar dolayısıyla yargılamaların hızla tamamlanmaması sebebiyle farklı uygulamaların ortaya çıktığını dile getirdi. Cezası kesinleşen ve 31 Temmuz 2023 tarihinden önce cezaevine girenler, erken salıverilme imkanından yararlanırken, yargılaması geç tamamlananların bu haklardan faydalandığını belirtti. Güler, “Covid-19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik ve 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla cezaevinde bulunan hükümlülerin yararlanabileceği daha erken açık ceza infaz kurumuna geçiş veya denetimli serbestlik uygulamasına imkan tanıdık.” şeklinde konuştu.
Yeni düzenlemeyle birlikte, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlardan mahkum olan kişilerin, ceza infaz kurumuna ayrılmaları 3 yıl daha erkene çekildi. Bu düzenleme, denetimli serbestlik uygulaması için de geçerli olacak. Cumhurbaşkanlığı ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılan bu güncellemeler, özellikle gençleri hedef alan organize suç örgütlerine yönelik önlemler içeriyor. Güler, bu tür suçların önlenmesine yönelik tedbirlerin alındığını belirtti.
Son düzenlemeye göre, meskun mahalde silahla havaya ateş etmenin cezası artırıldı. Düğün gibi toplu etkinliklerde bu suçun işlenmesi durumunda ceza yarı oranında artacak. Güler, “Trafikte yol kesme olaylarını sıkça gözlemliyoruz ve bu tür fiiller için de bir yaptırım öngörüyoruz.” diyerek, bir aracı durduran kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini planladıklarını açıkladı.
Ayrıca, taksirle yaralama suçunun cezaları artırıldı. Güler, pakette daha caydırıcı yaptırımların öngörüldüğünü vurguladı. Bilişim sistemleri kullanılarak işlenen suçlarda, ilgili banka hesabının 48 saate kadar askıya alınabileceğini belirtti. Eğer hesap sahibinin onay vermesi durumunda hesap tekrar işleme açılacak. Suçta kullanıldığı belirlenen paraya el konulması, dolandırıcılık olaylarına karşı anında müdahale edilmesini sağlamak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Son olarak, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlamalarının asliye ceza mahkemelerinde görülmesi imkânının getirildiğini belirten Güler, ayrıca Avukatlık Kanunu’ndaki bazı ipt