admin

admin

28 Temmuz 2025 Pazartesi

İzmir’de Gazze İçin Yürüyüş: Sesimizi Yükselttik!

İzmir’de Gazze İçin Yürüyüş: Sesimizi Yükselttik!
0

BEĞENDİM

İzmir’de, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı geniş katılımlı bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından organize edildi ve çeşitli dernekler, sivil toplum kuruluşları, motosiklet kulüpleri ile birçok vatandaş, “Gazze İçin Ses Ver” teması etrafında İzmir Fuarı Dokuz Eylül Kapısı önünde bir araya geldi.

Katılımcılar, “Filistin özgür olana dek mücadele devam edecek”, “Gazze açlıktan ölüyor”, “Filistinli bebekler için buradayım”, “Katiller silah taşır, biz vicdan” gibi sloganların yazılı olduğu pankartlar taşıyarak yürüyüşe başladı. Motosiklet kulüpleri de konvoy oluşturarak etkinliğe destek vererek katıldılar.

Türk ve Filistin bayraklarıyla donatılan grup, yürüyüşün sonunda Konak Atatürk Meydanı’na ulaştı. Burada, Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve İl Müftüsü Sinan Kazancı dua etti. Etkinliğin ruhunu pekiştiren bu anlar, yürüyüşçüler arasında duygusal bir birliktelik oluşturdu.

Yürüyüşte, grup adına açıklama yapan İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Gökhan Temur, Filistin’in savunulmasının aslında barısı, adaleti ve kardeşliği savunmak olduğunu ifade etti. Temur, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarında binlerce insanın hayatını kaybettiğini vurgulayarak, “Gazze’de taş üstünde taş kalmadı. Sivil tüm yerleşim alanları hedef alındı. Yardım görevlileri öldürüldü. İlaç, su ve gıda bulamadığı için bebekler göz göre göre hayatını kaybediyor.” şeklinde konuştu.

Temur, Gazze’de insanların açlıktan öldüğünü ve orada hayatın sürdürülebilir olmadığını belirterek, “Bir halkı sistematik olarak yok etmeye yönelik, tarihte az görülür bir zulüm ve soykırıma tanıklık etmekteyiz. Bu dava sadece Filistin’in değil, insanlığın davasıdır. Bu yüzden ayağa kalkıyoruz. Meydanlardayız, susmuyoruz.” ifadelerini kullandı. Toplumsal bir bilinç oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen bu etkinlik, Filistin’e destek vermek adına duyulan ihtiyacı simgeliyordu.

Temur, Filistin’e yönelik desteklerini pekiştirmek amacıyla İsrail mallarına karşı boykot çağrısında bulundu. “Biz hakkı haykırmaktan, gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. Bugün buradan yükselen her ses, Filistin’e uzanan bir el, Gazze için bir umut olacaktır.” diyerek, etkinliğin anlamını ve önemini vurguladı. ‘İzzet ve şerefiyle mücadele eden Filistin halkını, Gazzeli kardeşlerimizi saygıyla selamlıyoruz’ diyerek sözlerini tamamladı.

İzmir’de yapılan bu yürüyüş, sadece Filistin ile dayanışma amacı taşımakla kalmayıp, aynı zamanda adalet, barış ve insan hakları mücadelesinin önemine de dikkat çekti. Katılımcılar, Filistin davasının toplumsal anlamda daha fazla bilinirlik kazanması gerektiğini ifade etti ve bu tür etkinliklerin devam etmesi gerektiğini belirtti.

Devamını Oku

Orman Yangınları: Bakan Yumaklı’dan Son Durum

Orman Yangınları: Bakan Yumaklı’dan Son Durum
0

BEĞENDİM

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye genelinde devam eden orman yangınlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yumaklı, özellikle Karabük ve Bursa’daki yangın durumlarını değerlendirerek, bu yangınların kontrol altına alınma süreçleri hakkında bilgi verdi. Yumaklı, Karabük’teki yangının enerjisinin büyük ölçüde düştüğünü, Bursa Kestel’deki yangının ise büyük oranda söndüğünü belirtti. Ancak, Bursa’da devam eden Harmancık yangını hakkında daha fazla tedbir alındığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ülkenin “çok riskli bir hafta” geçirdiğini ve bu nedenle teyakkuzda olmaya devam edeceklerini vurguladı. Karabük yangınına dair gelişmeleri aktaran Bakan, “Karabük yangınının enerjisi düşürüldü. Önümüzdeki saatlerde bu yangınla ilgili iyi haber vereceğiz” dedi. Ayrıca, Bursa’daki Kestel yangınının büyük oranda söndüğünü belirtirken, Harmancık yangını için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Bakan Yumaklı, Harmancık yangınına ilişkin, “Rüzgara bağlı çok şiddetli yanmalar olmuştu. Gece boyunca ekiplerimiz yangın alanının tamamını çevrelediler. Yangının şiddeti büyük ölçüde düşürülmüş vaziyette” şeklinde açıklama yaptı. Bu yangınlarla mücadelede ise 5 uçak, 30 helikopter, 855 kara aracı ve 853 personel ile çalışmaların devam ettiğini belirtti. Yangın söndürme çalışmaları sırasında meydana gelen bir trafik kazasında ise Kestel’deki orman yangınına su taşıyan bir tanker kaza yaptı ve bu kaza sonucunda 3 vatandaşın hayatını kaybettiğini aktaran Yumaklı, bu vatandaşlar için başsağlığı diledi.

Kısacası, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin dört bir yanında süregelen orman yangınları ile ilgili kritik açıklamalar yaptı. Yangınların kontrol altına alınması için yürütülen çalışmaları aktaran Bakan, özellikle Karabük ve Bursa’daki yangınların durumu hakkında bilgi vererek, bu dönemde halkın dikkatli olmasını ve alınan önlemlere riayet edilmesini istedi. Yangınla mücadelede kullanılan hava ve kara unsurları ile personel sayısını da paylaşan Yumaklı, bu mücadelede başarı elde edebilmek amacıyla tüm gayretleri gösterdiklerini ifade etti.

Bakan Yumaklı’nın yaptığı açıklamalar, Türkiye genelinde yangınların yaygın olarak devam ettiğini ve alınan tedbirlerin ne kadar hayati olduğunu göstermektedir. Yangınlar sırasında meydana gelen kazalar ise bu dönemde ne denli dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Ekiplerin yoğun çabaları ile birlikte, halkın da dikkatli olması ve yangın risklerini faydalı bir şekilde minimizasyon için çalışmaları oldukça önemlidir.

Devamını Oku

Kene ısırması can aldı: Sivas’ta korkunç olay!

Kene ısırması can aldı: Sivas’ta korkunç olay!
0

BEĞENDİM



Hüzünlü Bir Olay: Keneden Ölüm

Sivas’ın Zara ilçesinde gerçekleşen trajik bir olay, 50 yaşındaki A.Y.‘nin hayatını kaybetmesi ile sonuçlandı. Olay, 2023 yılı Ekim ayında meydana geldi ve bu olay, doğal yaşamdan kaynaklanan tehlikelerin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

A.Y., bir gün vücudunda bir kene tutunduğunu fark etti. Bu durum, ilk başta basit bir rahatsızlık belirtisi gibi görünse de, zamanla ciddi bir sağlık sorununa dönüştü. Kene, insan vücuduna zarar verebilecek hastalıkları taşıyabilme potansiyeline sahip olduğundan, bu tür durumlar her zaman dikkate alınmalıdır.

Kendini rahatsız hissetmeye başlayan A.Y., zaman kaybetmeden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi‘ne başvurdu. Hastanede tedavi altına alınmış olsa da, maalesef durumu hızla ağırlaştı. Tıbbi müdahalelere rağmen, A.Y. kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Bu olay, birçok insan için büyük bir kayıp olarak kabul edildi ve çevresinde büyük bir üzüntü yarattı.

Kenelerin taşıdığı hastalıklar, özellikle kene ısırması ile bulaşan Lyme hastalığı ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi ciddi sağlık sorunlarıdır. Bu tür vakalar, insanların kene ile temasını azaltacak önlemler almasını gerektirmektedir. İlgili sağlık kuruluşları, kene ısırmalarına karşı farkındalık yaratmak ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yapmak için sürekli çalışmaktadır.

Olayın ardından, A.Y.’nin ailesi, yaşadıkları kaybın ağırlığı ile baş başa kaldı. Aile, aynı zamanda bu tür trajik olayların önüne geçilmesi için yetkililere seslenerek, halkı bilinçlendirme çalışmalarının artırılmasını talep etti. Kene ısırmalarının yaygın olarak görülebildiği bölgelerde, özellikle yaz aylarında daha fazla dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı.

Bu olay, Sivas’ın Zara ilçesindeki insanların hafızalarında yer edecek bir hatıra olarak kalacak. İnsanlar, doğal yaşamın içinde bulunan bu tür tehlikelerin ciddiyetini unutmamalı ve gerekli tedbirleri almalıdır. Bu tür felaketlerin yaşanmaması için, özellikle kene ile temasın önlenmesi adına toplumda farkındalık oluşturmak çok önemlidir.

Sonuç olarak, A.Y.’nin ölümü, aynı zamanda doğa ile olan ilişkimizin ne denli dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini bizlere hatırlatmaktadır. Sağlığımıza zarar verebilecek unsurlara karşı bilinçli davranmak, hayatta kalmak için en önemli adımdır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması dileğiyle, A.Y. ve diğer kayıplar anılacaktır.


Devamını Oku

Memurların Hakları İçin Meydanlardayız!

Memurların Hakları İçin Meydanlardayız!
0

BEĞENDİM

Konfederasyonun Sözleri ve Kamu Emekçilerinin Talepleri

Devlet Memurları Konfederasyonu, yetkili sendikaların yıllardır kamu emekçilerinin taleplerini masaya taşıyamadığına dikkat çekerek, bu kez “meydanda olanın masada da olması gerektiğini” vurguladı. Osman Kaya’nın açıklaması, sadece bir sendikal çağrı değil, aynı zamanda Türkiye kamuoyuna yöneltilmiş ciddi bir toplumsal uyarıydı.

Kayıp Dönemleri ve Kamu Emekçilerinin Durumu

Kaya, “Kazanmaktan ziyade kayıp dönemleri yaşadık!” ifadesi ile kamu çalışanlarının içerisinden geçtiği zor durumu özetledi. Ayrıca, “Masaya oturuyorlar ama her seferinde memur yoksullaşıyor!” diyerek toplu sözleşmenin durumuna değindi. Türkiye’nin çeşitli illerinde devam eden orman yangınlarında hayatını kaybeden kamu görevlilerini anarak sözlerine başlayan Kaya, “Yeşil vatanı korumak için canını feda eden tüm kahramanlarımıza rahmet diliyorum” dedi ve böylece birlik ve dayanışma mesajı verdi.

Toplu Sözleşme Süreci ve Kamu Çalışanlarının Talepleri

Devamında, toplu sözleşme sürecinin artık bir iyileştirme pazarlığı değil, bir kaygı sözleşmesine dönüşmeye başladığını belirtti. Kamu çalışanlarının her yıl daha da fakirleştiğini ve özlük haklarının geriye gittiğini vurguladı. Kaya, “Göstermelik toplantılarla, klimalı salonlardan yapılan açıklamalarla sorun çözülmez!” diyerek yetkili sendikanın yıllardır kamu çalışanlarının temel taleplerini görmezden geldiğini ifade etti.

Sendika Hakkında Eleştiriler

Kaya, “Şimdi meydanlardan geliyoruz, memurun alın teriyle masaya oturmaya hazırız” diyerek Devlet Memurları Konfederasyonu’nun kararlılığını ortaya koydu. Gazetelerde kamuoyuna ilan edilen başlıca talepler arasında seyyanen zamların taban aylıklara yansıtılması, enflasyon farkı ve büyüme oranının maaşlara yansıtılması, vergi diliminin sabitlenmesi, bayramlarda net bir maaş ikramiyesi verilmesi gibi maddeler bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, büyükşehirlerde görev yapanlara özel tazminat ödenmesi, yemek ve giyim yardımlarının güncellenmesi gibi talepleri de sıraladı.

Dayanışma Aidatı ve Üyelik Politikası

Ayrıca, kamuoyuna düşen en sert açıklamalarından biri, yetkili sendikanın dayanışma aidatı adı altında üye olmayan memurların maaşından kesinti yapılmasını istemesiyle ilgiliydi. Kaya, “Kazanım üretemeyen sendika, memurdan aidat isteyemez!” diyerek bu durumu kesin bir dille eleştirdi ve bu uygulamayı kabul etmeyeceklerini net bir biçimde ifade etti.

Gelecek ve Mücadele Vurgusu

Osman Kaya, “110 bin üyemizle geldik, milyonların sesi olacağız!” diyerek Devlet Memurları Konfederasyonu’nun sendikal büyüme rekorlarından bahsetti. “Masada yokuz diye susacağımızı sananlar, meydanların gücünü unutmasın,” diye ekledi. Toplu sözleşmeyi şeref, onur ve namus olarak tanımlarak, bundan sonraki her görüşme gününde meydanlarda olacaklarının altını çizdi. “Artık kamu çalışanı sadaka değil, hakkını istiyor! Refah değil, adalet! Sabır değil, çözüm bekliyoruz!” açıklamasıyla bu sesin susturulamaz olduğunu vurguladı.

Sonuç ve Mesaj

Sonuç olarak, bu açıklama yalnızca bir sendikal çağrı değil; aynı zamanda bir hak arayışının, emeğin ve adaletin çığlığıdır. Kamu çalışanlarının haklarını savunmak, bu süreçte en üst ön

Devamını Oku

Turgutlu’da Tarım Arazisinde Yangın Kontrol Altında

Turgutlu’da Tarım Arazisinde Yangın Kontrol Altında
0

BEĞENDİM

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde, Osmancık Mahallesi’nde yer alan bir tarım arazisinde meydana gelen bir yangın, rüzgarın etkisiyle hızla yayılarak ormanlık alana sıçradı. Yangının çıkış nedeni henüz belirlenememiştir, ancak yerel ekiplerin hızlı müdahalesi sayesinde durum kontrol altına alınabildi.

Yangın haberi alındıktan sonra, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan 3 arazöz, 2 su ikmal aracı ile birlikte itfaiye ekipleri olay yerine sevk edildi. Yangın, hem hava koşulları hem de alanın özellikleri nedeniyle tehlikeli bir boyut kazanmış olsa da, uzman ekiplerin çalışmaları sonucunda kontrol altına alındı.

Alınan bilgilere göre, yangın sonucunda yaklaşık 15 dönümlük meyve bahçesi zarar gördü. Yangının, tarım arazisinden ormanlık alana sıçraması, çevre ve ekosistem açısından endişe vericiydi. Bu tür yangınlar, hem tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir hem de doğal yaşam alanlarına zarar verebilir.

Olayla ilgili detaylar, yangının yaşandığı bölgedeki yerel otoriteler tarafından takip edilmektedir. Yangın söndürme çalışmaları sırasında, ekiplerin gösterdiği özveri ve çaba, yangının daha geniş bir alana yayılmasını önlemiş oldu. Ekipler, yangının ardından olası yeniden alevlenmelere karşı da tedbirlerini sürdürdüler.

Yangın gibi olayların önüne geçebilmek adına, bölgedeki tarımsal alanların korunması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Tarımsal arazilerin ormanlık alanlarla kesişiminde, kontrolsüz yangınların çıkma riski her zaman mevcuttur. Bu nedenle, tarımcıların ve yerel yönetimlerin iş birliği içinde çalışarak bu tür olaylara karşı daha hazırlıklı olmaları gereklidir.

Sonuç olarak, Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki yangın, hem tarımsal üretimi hem de doğal yaşam alanlarını tehdit eden ciddi bir olay olarak kayıtlara geçti. Ekiplerin etkili müdahaleleri sayesinde yangın kontrol altına alınırken, zarar gören meyve bahçeleri konusunda da gerekli önlemler alınmalıdır. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için, proaktif yaklaşımlar ve eğitici çalışmalar artırılmalıdır.

Devamını Oku