15 Mart 2025 Cumartesi
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı, 2022 yılında Antik Roma Tiyatrosu ve çevresindeki Arkeopark Alanı’nda kazı çalışmalarına başlamıştır. Bu yılki kazılar, 28 Haziran tarihinde başlayarak 13 işçi ve 2 arkeolog ile sürdürülmektedir. Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan izin ile Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü tarafından yönetilmektedir. Bu kazı sürecinin en önemli keşiflerinden biri, Osmanlı dönemine ait bir hamamın bulunmasıdır. Hamamın ön tarafında ise debbağhane olarak bilinen bir tabakhane yapısı tespit edilmiştir.
Bulunan hamamın yapısı, soğukluk, ılıklık, sıcaklık ve hamamın suyunu sağlayan sarnıç bölümleriyle simetrik bir düzende inşa edilmiştir. Bu bulgular, 2026 yılında tamamlanması hedeflenen projenin bir parçası olarak, Ankara’nın kültürel zenginliğine katkı sağlayacak önemli unsurlar olarak değerlendirilmektedir. Kazılar sırasında elde edilen bulgular, bölgenin tarih boyunca Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdür Yardımcısı Umut Alagöz, bu yılki çalışmalarda Osmanlı dönemine ait hamamın tüm bölümlerini açığa çıkardıklarını belirterek, bu alanın tarihi önemi hakkında bilgi vermiştir. Alagöz, Hatip Çayı’nın kenarında özellikle Osmanlı döneminde dericiliğin geliştiğine ve hamamın da dericilere ait bir yapı olduğuna inandıklarını ifade etmiştir. Milad sonrası 12. yüzyılda Selçukluların bu alanda kurumsallaşarak önemli bir sosyal yapı oluşturduğunu ve hamamın tüccarlara ait olduğunu vurgulamıştır.
Hamam yapısının mimari özelliklerine de dikkat çeken Alagöz, Roma dönemindeki yapılarla olan benzerliklere işaret etmiştir. 2024 yılı çalışmaları, 2022 yılında yapılan sondajlarla kısmen gün yüzüne çıkan hamam yapısını tam planıyla ortaya koymuştur. İçeride yer alan simetrik planlı odalar, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı hamam mimarisinin karakteristik özellikleri arasında yer almaktadır.
Ayrıca, soğukluk, ılıklık, sıcaklık ve sarnıç bölümleri arasındaki simetrik düzenin bu tarihi yapıda açıkça görüldüğünü belirten Alagöz, Osmanlı dönemine ait olan bu hamamın kültürel miras açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulamıştır. Hamam, yaklaşık 18. ve 19. yüzyıllar boyunca kullanımda kalmış ve bu bağlamda Roma Tiyatrosu ile birlikte yapılacak olan Arkeopark projesi, Ankara’nın kültür hayatına önemli katkılar sağlayacaktır. Alagöz, ayrıca bu bölgeye gelecek ziyaretçilerin görsel tatmin yaşayacaklarını düşündüğünü dile getirmiştir.
Sonuç olarak, Antik Roma Tiyatrosu ve çevresindeki arkeolojik alanlardaki kazılar, Ankara’nın tarihi geçmişini ortaya çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda bu bölgede yaşanmış olan medeniyetlerin kültürel ve sosyal yapılarına dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bu çalışmalar, şehrin tarihi kimliğini güçlendirecek ve aynı zamanda kültürel turizmi destekleyecektir.