“Türkiye: Turistlerin Unutulmaz Seyahat Anıları”

0

BEĞENDİM

İngiliz gazetesi The Guardian, 6 Eylül tarihli bir makalede Türkiye’ye gelen turistlerin deneyimlerini ve Türkiye’ye duydukları hayranlığı paylaştı. Yazıda, ziyaretçilerin Türkiye’nin eşsiz doğası, tarihi mirası ve lezzetleri karşısındaki heyecan verici deneyimler aktarılıyor. Türk coğrafyasının çok çeşitli güzellikleri, denizden dağlara, tarihi yerlerden modern metropollere kadar geniş bir yelpazede sergileniyor. Bu deneyimler, Türkiye’nin sunduğu farklı kültürel zenginlikleri ve doğal güzellikleri bir araya getiriyor.

Yazıda dikkat çeken yerlerden biri, İstanbul’a yakın konumda bulunan “Prens Adaları”dır. Chris Dunham, bu adaları “araç trafiğine kapalı olan huzur dolu bir sığınak” olarak tanımlıyor. Ziyaretçiler, İstanbul’un kalabalığından kaçmak ve ferahlamak için feribot seferleriyle adalara ulaşarak, Büyükada’nın pastel tonlarındaki ahşap evlerinin ve yemyeşil sokaklarının tadını çıkarıyor. Günübirlik geziler sırasında gün batımında İstanbul’a dönüş yaparak, muhteşem manzaralar eşliğinde deneyimlerini taçlandıran gezginler, Prens Adaları’nın sunduğu doğal güzelliklere hayran kalıyor.

The Guardian’da yer alan bir diğer gözde lokasyon ise Türkiye’nin güney kıyılarında yer alan Marmaris. Delia Pemberton, bu bölgedeki doğal güzellikleri bisikletle keşfettiğini ve özellikle yakınlardaki Turgut Şelaleleri’nde yüzmenin eşsiz bir deneyim sunduğunu ifade ediyor. Turistler, bu doğal ortamda huzur ararken, sahil ve dağ manzarasının tadını çıkarıyorlar. Gökhan Akan ise bölgenin yol bisikleti için harika olduğunu belirtiyor ve ziyaretçilerin harika tırmanışların bulunduğu Sakartepe gibi yerlerde spor yapabileceğini vurguluyor.

Aynı zamanda, Akdeniz kıyısındaki Çıralı da turistlerin ilgisini çeken bir durak olarak öne çıkıyor. Emily White, Çıralı’nın sakin plajları ve Likya dönemine ait Olimpos Antik Kenti’nin ziyaretçilere tarih ve doğayla iç içe bir tatil sunduğunu belirtiyor. White, sabahın erken saatlerinde antik kalıntılar arasında yürüyüş yapmanın sağladığı huzurun eşsiz olduğunu ifade ediyor. Bu istanbul dışında bir tatil tecrübesi sunarak, ziyaretçilere hem huzuru hem de tarihi yaşama fırsatı veriyor. Ayrıca, Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı’na yapılan zorlu tırmanıştan sonra Hamsiköy’e giden turistler, burada hayatlarının en iyi sütlacını tatma fırsatı buluyor. Bu, Türk mutfağının ne kadar özgün ve lezzetli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginlikleri de yazıda önemli bir yer tutuyor. Özellikle Amasya’nın tarihi Osmanlı evleri ve kaya mezarları turistlerin ilgisini çekiyor. Kenny adındaki ziyaretçi, küçük kasabanın samimi halkı ve tarihi bir pansiyonda geçirilen unutulmaz akşamların altını çiziyor. Bunun dışında Afyonkarahisar’da, şehir merkezine hakim olan kale tepesinin çevresindeki Osmanlı mimarisi de gezginlerin gözdesi haline gelmiş durumda.

Sonuç olarak, dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelen turistler, İstanbul’un Prens Adaları’ndan Marmaris’in doğal güzelliklerine, Ege’nin tarihi kalıntalarından Karadeniz’in eşsiz manastırlarına kadar çok çeşitli deneyimler yaşamakta. The Guardian’daki makale, Türkiye’nin sunduğu zenginlikleri bir kez daha gözler önüne sererken, ziyaretçilerinin bu eşsiz coğrafyada geçirdiği zamanları çok değerli ve unutulmaz kılıyor.