Bergamalı vatandaşların gündeminde uzun süredir süregelen bir sorun var: Bergama’nın çevre kirliliği. Yıllardır, yerel halkın tepkilerini dinleyip araştırmalar yaparak, Bergama’nın bir çöp yığınına dönüştüğünü gözler önüne seren haberler yayımlıyoruz. Bu durum, yalnızca Bergama halkı için değil, İzmir’liler için de geçerli. Daha temiz bir Bergama talebi, herkesin hakkıdır.
Bergama, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da ilgi gösterdiği tarihi bir ilçedir. Ancak, ne yazık ki, bu güzel yer kelimenin tam anlamıyla bir çöplük haline gelmiş. Her seferinde Bergama Belediye Başkanı Tanju Çelik ve ekibini kamuoyunun sesine yanıt vermeye davet ediyoruz. Bu çağrılarımıza devam edeceğiz. Bergama’nın bu çöplük durumu, çevre katliamına dönüşmüş durumda ve bu, Başkan Tanju Çelik’in görevini yeterince yerine getirememesinin bir sonucudur.
Son ziyaretiğimizde, çöplüklerin her yerde daha da arttığını ve durumun içler acısı olduğunu gözlemledik. Bergama Belediye Başkanı Tanju Çelik, basına yansıyan bu kötü tabloya kayıtsız kalmış gibi görünüyor. Görmüş olmasına rağmen, ekiplerine çöp temizleme talimatı vermekten kaçınmış. Durum sanki bir çözüm arayışında olmadıklarını gösteriyor. Bu kayıtsızlık ve ihmalkarlık karşısında hayrete düştük.
Başkan Tanju Çelik’in seçim döneminde kullandığı afişlerin bile çöpler arasında bulunduğu bir manzara ile karşılaştık. Bu durum, adeta “Bu çöpün başkanı Tanju Çelik” mesajını verir gibi bir izlenim yaratıyor. Bergama’nın geleceği için önemli kararlar vermesi gereken başkanlık pozisyonundaki Tanju Çelik’in, belediye başkanlığının gereklilikleri ve görevleri hakkında ciddi bir bilgi eksikliği yaşıyor olabilir. Bergama’nın tarihi dokusuna uygun, yaşanabilir bir şehir oluşturma adına neler yapması gerektiği konusunda daha fazla bilgi ve yönlendirmeye ihtiyacı var.
Ancak, vatandaşların uyarıları, yerel medya olarak yaptığımız araştırmalar ve haberler, yeterli olmaktan uzak. Bergama’nın ilçe merkezi, antik dönemde Pergamon Krallığı’nın başkenti olarak bilinen bu alan, tarihi bir zenginliğe sahipken, bugün bu durum oldukça hazin bir hale gelmiş. Helenistik dönemde ziraat ile uğraşan insanların yaşadığı bu alanda, tarihin derinliklerine inildiğinde, Bergama’nın en eski tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzandığı kabul edilmektedir. Pergamon Kralı, eğer bugün hayatta olsaydı ve Bergama’nın bu halini görseydi, muhtemelen tahttan inmek yerine, Başkan Tanju Çelik’i Pergamon’dan sürgün ederdi.
Modern dönemde, Bergama’nın çağdaş ve yaşanabilir bir şehir olması gerektiği sıkça dile getiriliyor. Bergama, Bergamalılar, İzmirliler ve hatta tüm dünya insanları, bu tarihi güzellikte yaşamanın hakkını talep ediyor. Başkan Tanju Çelik’in bu hakları görmezden gelerek, görevinin gerekliliklerini yerine getirmediği izlenimi geçerli. Dolayısıyla, Bergama’da yaşanan bu durumların sorumlusunun başkan olduğu gerçeği, göz ardı edilemez.
Sonuç olarak, Bergama’nın tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkmak için acilen harekete geçilmesi gerektiği çok açıktır. Bu konuda atılacak adımlar, sadece Bergamalılar için değil, aynı zamanda çevre bölgeler için de büyük önem taşımaktadır. Başkan Tanju Çelik’in, bu konularda daha duyarlı ve etkin bir yönetim sergilemesi gerektiği aşikardır.