Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 2026 yılı için asgari ücrette yapılacak artışlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özel, iktidarın asgari ücreti %20 oranında artırmayı planladığını belirterek, bu yılın sonunda asgari ücretin 26 bin lira veya 26 bin 500 lira seviyesine çıkarılacağını ifade etti. Ayrıca, bu artışın ardından bir yıl boyunca başka bir zam yapılmayacağını vurguladı. Bu açıklamalar, ekonomiye dair eleştirilerini derinleştiren bir bağlamda yapıldı ve parti grubunun toplantısında gündeme geldi.
Özel’in ifadeleri, daha önceki asgari ücret artışlarına da atıfta bulunarak, mevcut iktidarın samimiyetini sorguladı. Asgari ücretin mevcut enflasyon oranı olan %44 göz önüne alındığında, geçen yıl %30 oranında bir artışla birçok çalışanı zor duruma sokan uygulamaların tekrarlanacağına dikkat çekti. Özel, “Asgari ücreti utanmadan, sıkılmadan yüzde 20 arttırmaya niyetleniyorlar” şeklinde bir ifade kullandı.
Özgür Özel, hükümetin TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları yerine, kendi belirlediği hedeflenen enflasyonu gerekçe göstererek asgari ücrete zam yapılacağını öne sürdü. Bu durum, Özel’e göre, halkın gerçek ekonomik durumunu yansıtmaktan uzak bir yaklaşım. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları eleştirerek, Erdoğan’ın “Kişi başına gelirimiz 17 bin dolara yükseldi” ifadesine açık bir eleştiri getirdi. Bu durumda dikkat çekici olan, asgari ücretin artışıyla birlikte, çalışanların alım gücünün gerilemesine sebep olan kamusal politikaların devam etmesidir.
Özel, bu konudaki rakamları paylaşarak rakamların gerçeği yansıtmadığını savundu. Örneğin, asgari ücretin 22 bin lira olduğu belirtilirken, bu rakamın yıllık karşılığı sadece 6 bin 370 dolar olarak ifade edildi. Bunun yanında, emekli aylığının 16 bin 800 lira ile yıllık 4 bin 860 dolara tekabül ettiğini, yetim aylığının yıllık 1200 dolar, yaşlılık aylığının 1550 dolar, engelli aylığının ise yıllık 1240 dolar olarak belirlendiğini anlattı.
Erdoğan’ın “17 bin dolar milli gelire ulaştık” iddiasına da göndermede bulunan Özel, gerçekte asgari ücretli, emekli, yetim, engelli ve yaşlıların toplam gelirlerinin sadece 15 bin 220 dolara ulaştığını belirtti. Dolayısıyla, Erdoğan’ın belirtilen rakamın, bu grupların topluca normal bir gelir elde etmesini sağladığına dair unsurlarla çeliştiğini vurguladı. Daha da sorunlu olan ise, yaklaşık 30 milyon kişinin, sosyal güvenlik ödemelerini ve asgari ücretlerini anlatan durumda, toplam milli gelirden daha az bir miktarla geçim sağlamaya çalışmalarıdır. Sonuç olarak, Özel, herkesin alabileceği bir gelirden ziyade, hükümetin mevcut politikalarının yalnızca belirli bir kesime fayda sağladığını savunarak, halkın genelinin mağduriyetini gözler önüne serdi.
Özgür Özel’in bu değerlendirmeleri, Eylül 2026’da uygulanacak asgari ücreti ve hükümetin ekonomi politikalarını sorgularken aynı zamanda işçi ve emekçi haklarının ne denli ihmal edildiğini gözler önüne seriyor. Asgari ücret artışlarının ve sosyal yardımların artırılmasının toplumsal etkileri, bu şekilde ele alındığında, Türkiye’nin ekonomik durumu ve mali adalet konularında tartışmaların süreceği aşikardır.