CHP’li Özgür Özel’e Tokat Atan Şüpheliye Ceza İstendi

0

BEĞENDİM

0

İddianamede, şüpheli Tengioğlu’nun, olay günü sabah saatlerinde kaldığı aparttan çıkıp Taksim’de bir otelde kahvaltı yaptığı, sonrasında Atatürk Kültür Merkezi önüne geldiği ve burada yaklaşık 3 saat bekleyerek eylemi gerçekleştirdiği bilgisi yer almaktadır. Özgür Özel’in, söz konusu tören alanına girişini izleyen Tengioğlu, törenden sonra alandan ayrılmaya hazırlanan Özel’e yaklaşarak, yüzüne tokat attığı belirtildi. Olayın tüm aşamalarının kamera kayıtlarıyla belgelendiği ifade edilmektedir.

Savcılık, Özgür Özel’in hem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı hem de milletvekili olması sebebiyle, gerçekleştirilen eylemin kamu görevi dolayısıyla yapıldığına kanaat getirmiştir. Bu nedenle, Tengioğlu hakkında 2 yıl 3 aydan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep edildiği aktarılmaktadır. Şüphelinin ceza alması durumunda kamu haklarından yoksun bırakılması ve daha önce gözaltında ve tutuklu olarak geçirdiği sürelerin de göz önünde bulundurulması, savcılığın talepleri arasında yer almaktadır.

Olayın meydana geldiği günün sabahında, Tengioğlu’nun davranışlarının ve sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarının da delil niteliği taşıdığı düşünülmektedir. Taksim’deki belirtilen otel ve Atatürk Kültür Merkezi ise olayın merkezi konumundadır. Elde edilen kamera kayıtlarının ise adli süreçte önemli bir yere sahip olduğu ve şüphelinin eylemlerinin somut delillerle kanıtlandığı ifade edilmektedir.

Özgür Özel’in saldırıya uğraması, siyaset sahnesinde önemli yankılar uyandırmış, kamuoyunda da geniş bir tartışma başlatmıştır. Bu tür bir eylemin, bir siyasi figüre yapılması dolayısıyla, ülkedeki ifade özgürlüğü ve siyasetçilerin güvenliği üzerine ciddi tartışmalara yol açabileceği değerlendirilmektedir. Siyasi şahsiyetlerin, kamu görevleri dolayısıyla sürekli olarak hedef alınabileceği ve bu durumun demokratik bir toplumda kabul edilemez olduğu vurgulanmaktadır.

Sonuç olarak, Davaya ilişkin iddianamenin hazırlanması, yürütülen projenin sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir olay olarak da ele alınmasını gerektirmektedir. Savcılığın, eyleme ilişkin olarak almış olduğu hukuki tedbirler ve talepler, toplumun adalet anlayışını da sorgulayan bir yapıdadır. Dolayısıyla, bu olayın, yalnızca olayın kurbanı olan kişi özelinde değil, genel olarak Türkiye’deki siyasi iklim üzerinde de önemli etkileri olacağı düşünülmektedir.