Coşkuner: DİSK’in Grev Mücadelesi Yetersiz!

0

BEĞENDİM

0

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi ve İzmir ilinde daha önce görev yapmış olan İl Başkan Yardımcısı Sadettin Coşkuner, 2023 yılı içerisinde Türk İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üzerinde dikkat çekici eleştirilerde bulundu. Coşkuner, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde devam eden grev sürecine atıfta bulunarak, DİSK’in işçi hakları konusundaki tutumunu sorguladı. Bu eleştirileri yaparken özellikle Çiğli, Menemen, Aliağa ve Karşıyaka gibi yerel belediyelerde işten çıkarılan işçilerin durumuna dikkat çekti.

Coşkuner’in sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımında, “Hey DİSK, sana sesleniyorum! Çiğli, Menemen, Aliağa ve Karşıyaka Belediyelerinde işten çıkarılan emekçi arkadaşlarımız, sizin üyeleriniz değil miydi?” ifadesini kullanarak, DİSK’in grev sürecinde yalnızca İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçi eylemlerine odaklanmasını eleştirdi. Bu ifadesiyle, DİSK’in daha geniş bir mücadele alanı içerisinde, kendilerine bağlı olan diğer belediyelerdeki işçilerin haklarını da savunması gerektiğini vurguladı.

Coşkuner’in eleştirileri bununla sınırlı kalmadı; devamında, “Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde verdiğiniz mücadeleyi, onlar için de sergilediniz mi?” şeklinde bir soru yöneltti. Bu soruyla, DİSK’in mevcut mücadelesinin sadece ücret pazarlığı ile sınırlı olduğunu ve daha geniş bir perspektifle işçilerin haklarını savunması gerektiğini ifade etti. Bu durumun, DİSK’in işçi haklarını temsil etme misyonuyla çeliştiğini belirtti.

Coşkuner, “Eğer ‘Emek en yüce değerdir’ diyorsanız, bu değer kişiye, kuruma ya da siyasi ilişkilere göre değişmemeli!” diyerek, emek kavramının evrensel bir değer olduğunu ve siyasi çıkarlarla veya kişisel ilişkilerle manipüle edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu ifade, DİSK’in algıladığı sosyal adalet anlayışı üzerine ciddi bir eleştiri olarak öne çıktı.

Ayrıca, “Şu an verdiğiniz mücadele, ne yazık ki yalnızca ücret pazarlığına indirgenmiş durumda” şeklindeki ifadesi, DİSK’in mevcut eylemlerinin dar bir çerçeveye sıkıştığını ve daha kapsamlı bir mücadele verilmesi gerektiğini ifade etti. Coşkuner, işten çıkarılan ve onurlarıyla çalışan bu işçilerin, DİSK’in gündeminde neden yer almadığı konusunda da sorgulayıcı bir tavır sergiledi. “Peki ya onurlarıyla çalışan ama sessizce kapı önüne konulan kendi üyeleriniz? Onlar için neden suskunsunuz?” sorusu, DİSK’in bu konuya kayıtsız kaldığını düşündüğünü gösteriyor.

Son olarak, “Gerçekten hak arıyorsanız, önce kendi arkadaşlarınızın uğradığı haksızlıkların hesabını sorun!” diyerek, DİSK’e mücadelesinde daha adil bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini hatırlatmış oldu. Sadettin Coşkuner’in bu eleştirileri, yalnızca DİSK için değil, tüm sendikalar ve sosyal haklar mücadelesi veren kuruluşlar için önemli bir mesaj niteliğinde. Bu durumda, işçilerin ayrım gözetilmeksizin bütün haklarını savunmanın gerekliliği bir kez daha vurgulanmış oldu.