Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversitenin sağlık alanındaki projelerin devam ettiğini vurguladı. Rektör Budak, “Üniversitemiz, sağlık alanındaki yetkinliğini hem tedavi hem tanı hem de korunma yönünde gerçekleştirdiği projelerle pekiştirmeye devam ediyor. Berlin Humboldt Üniversitesinden gelen Dr. Özlem Günay Eşiyok, insanların ve hayvanların yaşamını tehdit eden, besi hayvanlarında ekonomik kayıplara yol açan Toxoplasma gondii parazitine karşı aşı geliştirme çalışmalarına başladı. TÜBİTAK tarafından da desteklenen bu projeyi gerçekleştiren ekibi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” açıklamasında bulundu.
Dr. Özlem Günay Eşiyok, “Toxoplasma gondii” parazitinin düşük bağışıklığa sahip bireyler üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu belirtti. Dr. Eşiyok, “Dünya genelinde yaklaşık %30’luk bir kısım bu parazitin antikorlarını taşımaktadır. Sağlıklı bireylerde semptom göstermeyen enfeksiyon, bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ciddi komplikasyonlar, hatta ölümle sonuçlanabilir. Hamile kadınların parazit ile karşılaşması durumunda ise fetüse geçiş yaparak düşüklere, ölü doğumlara ve ciddi doğumsal anomalilere yol açabilir” dedi.
Dr. Özlem Günay Eşiyok, parazitin bulaşma yollarını da açıkladı. “Toxoplasma gondii” paraziti, sağlıklı bireylerin ve besi hayvanlarının Merkezi Sinir Sistemi organlarına veya kas hücrelerine yerleşerek doku kistleri oluşturabilir. Bu doku kistlerinin taşıdığı hayvanların etlerinin iyi pişirilmeden tüketilmesi, kontamine gıdaların veya suyun tüketilmesi ve kedi dışkısı ile direkt temas, insanlardaki enfeksiyonların başlıca nedenleridir. Koyun, keçi ve sığır gibi çiftlik hayvanları bu parazitin doku kisti oluşturması sonucu zayıf düşebilmektedir. Bu durum, hem hayvan sağlığına hem de ekonomik açıdan büyük zararlar vermektedir.
Bunun yanı sıra, doku kisti taşıyan hayvanların etlerinin tüketilmesi, halk sağlığını tehdit eden ciddi bir unsurdur. Şu an hiçbir etkili aşı olmamakla birlikte, sadece koyunlar için ruhsatlandırılmış ve birkaç ülkede satılan “ToxoVax” adlı bir aşı mevcuttur. Bu nedenle, ülkemizde hem besi hayvanları hem de insanlar üzerinde uygulanabilecek yerli ve etkili bir aşının geliştirilmesi büyük bir ihtiyaç haline gelmiştir. Parazite karşı etkili bir mücadele stratejisi oluşturulabilmesi için parazitin biyolojisi hakkında detaylı bilgi sahibi olmak gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Dr. Günay Eşiyok, “Projemizde; T. gondii parazitinin konağını enfekte etme ve hastalık yapma yeteneğinden sorumlu olan proteinlerin keşfi için yeni nesil teknoloji olan ‘Optogenetik’ yaklaşımını kullanacağız. Bu yöntemle, parazit genomuna ışık ile aktive edilebilen bir proteini kodlayan gen dizilimini entegre ederek, mavi ışık altında sinyal yolağını aktive edeceğiz. Bu sayede, parazitin patojenitesini düzenleyen proteinleri saptamayı hedefliyoruz. Gelecekte, belirlenen proteinlere yönelik moleküler yöntemlerle mutant parazit suşları oluşturup, zayıflatılmış aşılar olarak test etme imkanı bulabileceğiz. Gelişen teknoloji ve genom düzenleme yöntemlerinin kullanımı, parazitin virulansının istenen düzeyde azaltılmasına olanak sağlayacak ve umudumuz, yakın gelecekte T. gondii enfeksiyonuna karşı etkili, veteriner amaçla kullanılabilecek canlı-atenüe bir aşı geliştirebilmektedir” dedi.