Ekrem İmamoğlu: Tek Adam Rejimi Bitecek!

Temmuz 23, 2025 11:43

BEĞENDİM

Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Eleştirisi

Ekrem İmamoğlu, Silivri’de bulunmuş olduğu Marmara Cezaevi’nden yaptığı açıklamada Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu siyasi durumu eleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı olan İmamoğlu, Türkiye’nin yönetim sisteminin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olduğunu belirtti; Bu sistemin ülke refahını kaçırarak, halkı yoksulluğa mahkûm ettiğini ve yasama yetkilerinin yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) verilmediğini savundu. İmamoğlu, “Halkın tamamının seçtiği tek organ olan TBMM’yi siyasetin merkezine yerleştirebilmek ve yargıyı yürütmenin tasarrufundan kurtarabilmek için ne yapacak ne edecek bu sistemden kurtulacağız” diyerek parlamenter sisteme dönüş çağrısında bulundu.

Türkiye’nin Siyasi İklimi ve Otoriterleşme Süreci

İmamoğlu, yazısında, TBMM’deki milletvekillerinin çoğunluğunun kararlarını Cumhurbaşkanı’nın müsaadesine bağlı olarak aldığını ifade etti. Bu durumu Türkiye’deki yargı bağımsızlığının zayıflamasıyla ilişkilendirdi. “Cumhurbaşkanı adayları, parti liderleri, gazeteciler ve öğrenciler cezaevine doldurulup, ülkenin birinci partisini kimin yöneteceğine karar vermeye kalkışan bir yargıyla karşı karşıyayız” dedi. Bu bağlamda, 2016’daki darbe girişiminin ardından yürürlüğe giren olağanüstü hal (OHAL) şartları ve yapılan anayasa değişikleri ile Türkiye’nin 150 yıllık parlamenter sisteminin zayıflatıldığını ileri sürdü.

İmamoğlu, yürütmenin yasama ve yargı üzerindeki hakimiyetinin artmasıyla birlikte, demokratik denetim mekanizmalarının yok edildiğini belirtti. Meclis’teki denetimlerinin ortadan kaldırıldığını, geçmişte var olan gensoru ve sözlü soru gibi imkanların da ortadan kalktığını ifade etti. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”, yasama ve yargının yürütme üzerine olan denetleme gücünü zayıflatarak, etkisini kaybettirdi.

Demokratik Reform Çağrısı

İmamoğlu, Türkiye’nin geleceğinde demokrasi ve adaletin yeniden tesis edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bütün bunların gerçekleşeceği bir Türkiye uzak değil” dedi. Önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni demokratikleştirecek reformların uygulanacağını belirtti. Bu reformlar arasında, yasaların ve denetim araçlarının işlevsel hale getirilmesi, TBMM’nin bütçe hakkının güçlendirilmesi gibi önlemler yer alıyor.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığına bağlı çalışan kurulların lağvedileceğini ve bu yetkilerin ilgili bakanlıklara devredileceğini ifade etti. İmamoğlu, Meclis’e geri kazandırılacak güç ve itibarın yanı sıra, yasama süreçlerine sivil toplumun katılımını arttırmaya yönelik adımlar atılacağını belirtti.

Yargı Reformu ve Hukukun Üstünlüğü

İmamoğlu, Türkiye’de yargının bağımsızlığının büyük ölçüde zayıflatıldığını, bu durumu değiştirmek için köklü bir yargı reformu yapılması gerektiğinin altını çizdi. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcılığına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve tüm yürütme işlemlerinin yargı denetimine tabi tutulması gerektiğini savundu.

Bu çerçevede, yargı makamlarının yapılandırılacak ve hukuk üstünlüğü ile adaletin erişilebilir hale getirileceğine dair vaatlerde bulundu. Özellikle, yargıç ve savcı atamalarında adaletin sağlanmasına yönelik çeşitli ilkelerin hayata geçirileceği bildirildi.