İnciraltı Tartışmaları: Siyasetçilere Ne Kazandırıyor?

0

BEĞENDİM

0

İzmir için kritik bir nokta olan İnciraltı ile ilgili planlama süreci geçtiğimiz hafta bir kez daha gündeme gelmişti. Bu süreç, adeta yılan hikayesine dönerken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklama bölgede önemli değişikliklerin habercisi oldu. 100 binlik planlar içinde, Turizm Tesis Alanı ve Bölge Parkı / Büyük Kentsel Yeşil Alan olarak belirlenen alan, çevre düzeni planı değişikliği ile tercihli kullanım alanı olarak yeniden düzenlendi.

Bu gelişme sonrasında, TMMOB İzmir Şubesi karara sert bir tepki gösterdi. TMMOB, İnciraltı’nın tarım alanı olduğu iddiasında bulunarak, burada herhangi bir yapılaşma olmaması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, TMMOB Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit’in parti suçu işlediği gerekçesiyle CHP İzmir İl Başkanlığına çağrıda bulundu. Bu açıklama sonrasında, özellikle siyaset arenasında halef ve selef arasında bir birlik görünümü oluştu. Yiğit’e destek veren grup sık sık gündeme gelirken, TMMOB, bu durumu rantsal kafanın tepkisi olarak değerlendirdi.

İngiraltı’nın geleceğiyle ilgili yaşanan tartışmaların içinde bir başka önemli isim olarak AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya da yer aldı. Kaya, konuya olan ilgisi ve İnciraltı’nın korunması çabalarıyla dikkat çekti. Bu süreçte, TMMOB’yi hedef alarak “marjinal grup” ifadesini kullandı. Gerçekten de İnciraltı konusunda bir nevi tüm siyasi partilerin ve grupların birleşmiş olması dikkat çekici bir durum. Bu konuda siyasilerin neden bu kadar ilgili olduğunu sorgulamak ise oldukça önemli bir nokta.

İnciraltı’nın bu kadar yoğun bir ilgi ve gündem maddesi haline gelmesinin arkasında yatan nedenler merak ediliyor. İzmir’in başka daha acil sorunları varken, neden sadece İnciraltı üzerine bu kadar yoğunlaşılmış durumda? Örneğin, İzmir’de yaşanan deprem gerçeği, kentsel dönüşüm gibi kritik konular siyasi gündemde neden yeterince yer bulamıyor? Neden halef ve selef olarak siyasetçiler, bu tür derin sorunlar üzerinde işbirliği yapmaktansa, sadece İnciraltı üzerinde bir araya geliyorlar?

İnsan, bu noktada pek çok soru işareti ile karşı karşıya kalıyor. Özellikle, siyasetçilerin bu bölgeye bu kadar düşkün olmaları, diğer sorunların göz ardı edilmesine yol açıyor gibi görünüyor. İzmir’in, depreme karşı hazırlıklı olup olmadığı ya da kentsel dönüşüm konusunda hangi adımların atılması gerektiği soruları, gündemde pek yer bulamazken, neden İnciraltı hep bir öncelik haline geliyor?

Sonuç olarak, İnciraltı merkezli gelişmeler, sadece bu bölgenin değil, aynı zamanda kentin genel sorunları ışığında da ele alınmalı. Siyasi tarafların, bölgenin geleceği üzerine yürüttükleri bu yoğun mücadelenin yanı sıra, İzmir’in daha acil çözümler bekleyen problemlerine dair neden bu kadar sessiz kaldıkları, derinlemesine sorgulanmaya muhtaç bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.