ÖNCÜŞEHİR – İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER), kent gündemini meşgul eden İnciraltı ile ilgili bir basın açıklaması yayımladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan planların ardından, TMMOB, söz konusu alanın tarım alanı olduğuna dikkat çekerek bu karara karşı çıktı. Gelişen bu tartışmalar ışığında, İNGEDER, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkezi’ni işaret ederek çeşitli endişeleri dile getirdi.
Dernek, yaptığı açıklamada İnciraltı’nın İzmir için büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. İnciraltı’nın hem İzmir’in 100 yıllık tarım topraklarından biri olduğunu hem de yıllar boyunca düzgün bir planlama beklediğini ifade eden dernek, burayı görmezden gelmenin mümkün olmadığını belirtti. Ayrıca, EXPO süreci sırasında İnciraltı’nın dünyaya tanıtıldığını ve potansiyeli ile İzmir’e katkı sağlayacak bir alan olduğu ifade edildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, İnciraltı’nın mevcut durumu hakkında yaptığı “tarım yapılmasının mümkün olmadığı” açıklaması, dernek tarafından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Bu bağlamda, ilgili sivil toplum kuruluşlarına ve siyasetçilere destekleri için teşekkür edildi. Bununla birlikte, TMMOB İKK Yönetimi’nin İzmir’den kopuk bir yaklaşım sergilediği ve siyasi hesaplaşmalara giriştiği konusunda da dernek eleştirilerini dile getirdi.
Son günlerde çeşitli açıklamalarda “İnciraltı’nda artık sorun çözüldü” şeklindeki ifadelerin temkinli bir sevinçle karşılandığını vurgulayan İNGEDER, bölgede yürütülen 100 binlik imar planlarının askıya alınmasını bekliyor. Ancak, bu istediklerinin tüm bu müjdelerin gerçekliğini sorgulamak adına bir süre beklemek gerektiğini ifade etti. Ekim 2024 tarihinde yapılan keşif ve sonrasında ortaya çıkan durumla ilgili endişelerini de dile getirdi.
2023 yılında Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkezi tarafından açılan ve İnciraltı’nın tarım dışında planlama izninin iptaline yönelik devam eden davaya da dikkat çekildi. İNGEDER, bu davanın yanında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanında yer aldıklarını belirtti. Ocak 2025’te çıkan bilirkişi raporunun tarım yapılabilirliği konusunda olumsuz olduğunu belirten dernek, mevcut raporun itiraz edilmesinin gerekliliğini vurguladı.
İngider, tarımın bir ticari faaliyet olduğunu ve dolayısıyla hobi olarak görülmemesi gerektiğini ifade ederek, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini bildirdi. Davanın kaybedilmesi durumunda oluşacak belirsizliklerle ilgili endişelerini dile getirerek, bunun İzmirli toprak sahiplerinin üzerindeki baskıları daha da artırabileceğini ifade etti. İzmir’in mevcut durumunun ve işleyişinin özünde İnciraltı’nın hedef alındığını, toprak sahiplerinin satmaya zorlandığını belirtti.
İnciraltı Gelişim Derneği, toprak sahipleri ve bölge halkı olarak geçmişlerine sahip çıkmak için süreci takip ettiklerini özellikle vurguladı. Dayanışma çağrısında bulunarak, İzmir 6. İdare Mahkemesi’nde açtıkları davada destek beklediklerini belirtti. Dernek, İzmir’in kendi insanına sahip çıkmasına ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, endişelerin temelini oluşturan olayların doğru gitmediği fikrini paylaştı.
Sonuç olarak, İNGEDER, İnciraltı’nın geleceği ile ilgili belirsizliklerin sona ermesi adına sürecin yakından takip edilmesi gerektiğini ve herkesin konuya olan duyarlılıklarının artırılması gerektiğini savundu.