İstanbul, 5 Ekim 2023 tarihinde önemli bir deprem ile sarsıldı. Depremin merkez üssü, Marmara Denizi’nin Tekirdağ açıklarında yer aldı. Saat 14:55’te meydana gelen bu sarsıntı, 18 kilometre derinlikte gerçekleşti ve 5.0 büyüklüğünde ölçüldü. Bu durum, İstanbul’un yanı sıra çevre illerde de büyük bir panik oluşturdu.
Deprem, özellikle İstanbul’un bazı bölgelerinde şiddetli bir şekilde hissedildi. Depremin ardından, konutlarda ve iş yerlerinde aniden yükselen panik anları, insanların dışarı fırlamasına neden oldu. Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, İzmir, Tekirdağ, Bursa ve Kocaeli gibi çevre illerde de deprem hissedildi; bu durum, pek çok kişi için korkutucu anların yaşanmasına yol açtı. Sosyal medya platformları, depreme dair çeşitli paylaşımlarla doldu ve insanlar, yaşadıkları anlık duygularını paylaşmaya başladı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin büyüklüğüne ve derinliğine dair bilgi verirken, olası artçı sarsıntılara karşı vatandaşları uyardı. Afad, toplumun güvenliğini sağlamak adına gerekli önlemler alındığını ve halkı bilgilendirmek için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ayrıca, depremin ardından kurtarma ve yardım ekiplerinin harekete geçtiği, bölgede herhangi bir maddi hasar ile ilgili incelemelerin başlatıldığı da ifade edildi.
Depremden hemen sonra insanlar, güvenli bölgelerde toplanmaya çalıştı. Kamu binaları ve okullar gibi yerlerde güvenlik önlemleri alındı. İlgili kurumlar, vatandaşların hem psikolojik hem de fiziksel olarak güvenli bir ortamda bulunmaları adına gerekli adımları atmaya başladı. Trakya ve Marmara bölgesinde yaşanan bu olay, deprem gerçeğinin bir kez daha hatırlanmasına neden oldu ve halkı, olası bir deprem durumuna karşı hazırlıklı olmaya teşvik etti.
Bu olay, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, İstanbul gibi büyük ve kalabalık bir şehirde meydana gelecek olası bir depremin sonuçlarının çok daha ağır olabileceğini belirtiyor. Bu sebeple, deprem öncesi ve sonrası yapılması gereken hazırlıkların önemi bir kez daha vurgulandı. İstanbul ve çevresinde, bu sarsıntı sonrasında halk kurumsal bilgilendirmelerin yanı sıra, bireysel olarak da havadaki gerilimi atmayı başardı ve günlük yaşamlarına erken döndüler. Ancak bu tür acil durumlarda halkın bilinçlendirilmesinin ve hazırlık yapmasının ne kadar önemli olduğu inkar edilemez.