İzmir’de Afet Riskleriyle İlgili Önemli Açıklama!

0

BEĞENDİM

0

İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, 13 Ekim Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü nedeniyle İzmir’de afetlere hazırlık süreci hakkında bilgi verdi. Valilik Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen basın toplantısında, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme Komisyonu üyeleri ile bir araya gelen Elban, ildeki afet hazırlığı ve mevcut durum hakkında kapsamlı bir değerlendirme sundu. Vali Elban, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi doğrultusunda İzmir için hazırlanmış olan İl Afet Risk Azaltma Planı’nın yürürlüğe girdiğini ve bu planın içerisine çeşitli afet türlerini dahil ettiklerini belirtti.

Elban, İzmir’deki İRAP’ın başlıklarını sıralarken, deprem ve tsunami, kütle hareketleri, taşkın, sel, endüstriyel tesis kazaları, yangınlar ve iklim değişliği gibi konuları örnek gösterdi. Bunun yanı sıra tıbbi jeolojik afetler ve bulaşıcı hastalıklar da planın önemli başlıkları arasında yer alıyor. Vali Elban, 1 Şubat 2024 tarihi itibarıyla bu planın uygulamaya konulacağını vurgulayarak, amaçlarının afetleri önlemek ve hazırlıklarını güçlendirmek olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu amaç doğrultusunda toplamda 23 hedef ve 218 eylem belirlediklerini aktardı. “Unutmayalım ki, afetleri önlemeye yönelik harcanan her 1 liralık kaynak, afete maruz kaldığımızda 7 ila 10 liralık zarardan kurtarmamıza yardımcı olmaktadır” diyerek, bu önlemlerin ekonomik açıdan da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Basın toplantısında ayrıca, İzmir’de muhtemel bir deprem durumunda hastane kapasitesine dair de değerlendirmelerde bulundu. Elban, “Şehir hastanesinin devreye girmesiyle birlikte, ilimizdeki yatak kapasitemiz ve yoğun bakım kapasitemiz ihtiyacımızı karşılayacak nitelikte, hatta üzerine çıkmıştır” şeklinde açıklama yaptı. Ancak, herhangi bir riskin olmadığına dair bilgi verirken, afetlere hazırlık çalışmalarının devam ettiğini ve bu konuda büyük bir sıkıntı yaşanmadığını belirtti.

Vali Elban, İzmir’deki yapı stoku ile ilgili de dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Depremsellik konusunda mevcut fay hatlarının durumunu bildiklerini, ancak ne zaman ve ne büyüklükte bir depremin olacağı konusunda kesin bilgilerin bulunmadığını ifade etti. “Bu planlar ve çalışmalar ile afet durumunda hazırlıklarımızı sürdürüyoruz” diyerek, depreme hazırlığın çok yönlü bir çalışma gerektirdiğini ve farklı kurumların işbirliği yapmasının önemine dikkat çekti. Vali Elban, sözlerini şöyle sürdürdü: “Görüyorsunuz ki, mevcut yapı stoku, maalesef 30 Ekim 2020’de yaşanan deprem veya ondan daha büyük bir depreme karşı yıkıcı sonuçlar doğurabilir.” Bu ifadesi, İzmir’de yapıların güvenliği konusundaki endişeleri artıran bir uyarı niteliği taşıdı.

Sonuç olarak, İzmir Valiliği’nin yürüttüğü çalışmalar ve hazırlıklar, olası afetlere karşı şehirdeki riskleri azaltmaya yönelik bir strateji oluşturuyor. Bu süreçte, yerel yönetimlerin ve diğer kurumların birlikte hareket etmesi, kentin güvenliğini artırma yolunda kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. İzmir, bu hazırlıkları sayesinde daha güvenli bir gelecek hedefliyor.