İzmir’de Su Kesintileri ve Kaçak Boruların Tartışması
Yarın geceden itibaren zorunlu su kesintilerinin yaşanacağı İzmir, kuraklık nedeniyle su krizinin pençesinde. Su borularındaki kaçaklar nedeniyle bazı sokaklar adeta göle dönmüş durumda. Bu durum, vatandaşların tepkisini çekiyor. “Hem su yok diyorlar, hem de günlerdir boşa akan suları tamir etmiyorlar,” şeklinde dile getirilen tepkiler, problemi daha da derinleştiriyor.
Kuraklığın etkisinin giderek arttığı İzmir’de, su kesintileri ilk olarak Çeşme ilçesinde başlamış ve kısa sürede tüm kenti etkilemiştir. İZSU Genel Müdürlüğü’ne bağlı Su Kurulu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, azalan su kaynakları ve süregelen kuraklık nedeniyle 6 Ağustos 2025 tarihinden itibaren her gece saat 23.00 ile sabah 05.00 arasında İzmir genelinde kısmi su kesintileri uygulanacağını bildirmiştir. Alınan bu karar, vatandaşlar arasında bir tedirginliğe yol açarken, kentin bazı bölgelerinde yaşanan su israfı yerel halktan yoğun eleştiriler alıyor.
İzmir’deki su sorunları nedeniyle birçok sokak ve mahallede meydana gelen su sızıntıları, sadece su kıtlığı değil aynı zamanda altyapı problemlerini de gözler önüne seriyor. Özellikle borulardaki arızalar neticesinde birçok yerin gölet gibi olması, duruma tepki gösteren vatandaşları endişeye sevk ediyor. Emekli bir vatandaş olan Ali Yıldız, “Üç gündür mahalledeki boru patlağı yüzünden su boşa akıyor,” diyerek sorunun yıllardır çözüm beklediğini vurguladı. Yıldız, yerel yönetimle kurduğu iletişimde, belediyenin ilgisizliğinden şikayet ederken, su israfının boyutlarını da gözler önüne serdi.
Yetkililerin İlgi Gösterme Sıkıntısı
Diğer yandan, tekstil işçisi Cafer Önder de benzer bir şikayette bulunarak, “Üç gündür böyle su boşa akıyor. Kim bilir ne kadar fatura gelecek insanlara,” diyerek, su israfının faturalarına nasıl yansıyacağına dair kaygılarını ifade etti. İlgilenen kimse olmaması, sorunun çözümü adına kaygı verici bir durum olarak öne çıkmakta. İhbarlar yapmasına rağmen yetkililere ulaşamadığını söyleyen Önder, “Suyu kesiyorlar, ama buna hiçbir şekilde çözüm bulunmuyor,” ifadeleriyle bu derin soruna dikkat çekmiş oldu.
İdris Bakır ise, “4 gündür, 5 gündür arıyoruz, kimse cevap vermiyor. Ulaştığımız kişiler yapacağız diyor ama geriye dönen olmuyor,” diyerek, su kesintisi ve boşa akan sular konusundaki hayal kırıklığını dile getirdi. Bakır, halkın su ihtiyacının göz ardı edilmesini eleştirerek, “Böyle belediyecilik olmaz,” ifadesini kullandı.
Sonuç
Tüm bunlar, İzmir’in su krizinin yalnızca bir altyapı problemi değil, aynı zamanda acilen ele alınması gereken bir yönetim sorunu olduğunu gözler önüne seriyor. Halka hizmette geç kalan yetkililerin, su kaynaklarının etkin yönetimi adına hızlı bir çözüm süreci başlatması gerekmektedir. Aksi takdirde, krizin boyutları daha da derinleşebilir ve halk arasındaki güvensizliğin arttığı bir dönem başlayabilir.