İzmir’de Su Tasarrufu Krizi: Parklar Kapatılıyor!

0

BEĞENDİM

0

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU), şehrin su kaynaklarındaki dramatik azalma nedeniyle yoğun su tüketimi olan belediye park ve bahçe aboneliklerinin geçici olarak iptal edileceğini açıkladı. Bu karar, özellikle kentin yaşadığı uzun süredir devam eden kuraklık şartlarının bir yansıması olarak öne çıkıyor. İZSU tarafından yapılan duyuruya göre, İzmir, üst üste 4. kez kurak bir yıl geçiriyor ve iklim krizi etkisi altında mevsim normalleri ile kıyaslandığında oldukça düşük yağış seviyeleri kaydediliyor.

Açıklamada, İzmir’in su kaynaklarının ciddi oranda azaldığı belirtilirken, geçtiğimiz hafta itibarıyla kentin büyük yüzeysel su kaynaklarından biri olan Gördes Barajı’ndaki su seviyesinin tamamen tükendiği, Tahtalı Barajı’ndaki su miktarının ise tarihinin en alt seviyelerine gerilediği ifade edildi. Bu durum, su üretimini artırmanın yanı sıra su tüketimini azaltmanın artık bir zorunluluk haline geldiğini ortaya koyuyor.

İZSU, yeni su kuyuları açarak su üretimini artırma çabalarının yanı sıra, yoğun su tüketilen belediye park ve bahçe aboneliklerinin geçici olarak iptal edilmesine yönelik çalışmalara da başladıklarını aktardı. Ancak, kesintisiz bir su hizmeti verebilmek için su tüketiminin en az yüzde 10 oranında daha tasarruflu yapılması gerektiği vurgulandı. İçme suyunun yüzde 82’sini kullanan konut ve iş yeri aboneleri de dahil olmak üzere tüm abonelere suyun daha tasarruflu kullanılmasının önemi hatırlatıldı.

Bu gelişmelere rağmen, birçok vatandaş, su tasarrufu konusunda önceden alınması gereken tedbirlerin yeterince geç kalındığını belirtmiştir. Buca ilçesinde yaşayan Kemal İlik, parklardaki suyun kesileceği haberine tepki gösterdi. İlik, belediyelerin zamanında harekete geçmediğini vurgulayarak, “Sular boşa aktı. Yağmur suları barajlara akıtılabilirdi. Yönetimler iktidara gelene kadar birçok söz veriyor ama bunların hiçbiri tutulmuyor. Önümüzdeki aylarda belki sularımız kesilecek. Barajlardaki su seviyeleri düşmüş durumda, ne olacak halimiz bilmiyorum.” diyerek endişelerini dile getirdi.

Diğer yandan, 1969 yılından bu yana İzmir’de yaşayan Gani Uktay ise kentin su sorununu eleştirdi. Uktay, İzmir’e geldiğinde çevrede bol miktarda su kaynağı bulunduğunu, ancak şehir nüfusunun 70 binden 4 milyona çıkmasına rağmen su ve toprak kaynaklarının yetersiz kaldığını kaydetti. “Dua ediyoruz Allah’a su versin diye” ifadesini kullanan Uktay, Tahtalı Barajı gibi başlıca su kaynaklarının da kuruduğunu bildirerek, durumu önleyici adımlar atılmadığı takdirde gelecekte daha ciddi sorunların yaşanabileceğini vurguladı.

Kısacası, İZSU’nun almış olduğu karar, İzmir’in yaşadığı su krizinin boyutlarını net bir şekilde gözler önüne seriyor. Uzun süredir devam eden kuraklığın etkileri, kentin su kaynaklarını tehdit ederken, vatandaşların da bu duruma dair endişeleri artış göstermektedir. Su tasarrufu konusunda her bireyin üzerine düşen sorumluluğu taşımak zorunda olduğu belirtilirken, gelecekte daha sürdürülebilir çözümler üretilmesi yönündeki çağrılar da giderek önem kazanıyor.