İzmir’de Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu!

0

BEĞENDİM

0

İZMİR’in Kemalpaşa ilçesinde gerçekleştirilen bir operasyonda, tarihi eser kaçakçılığına karşı yürütülen mücadele kapsamında önemli bir başarıya imza atıldı. Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda, kaçakçılık suçlarla mücadele şube müdürlüğü ekipleri, 31 Ekim 2025 tarihinde düzenledikleri operasyonda çok sayıda tarihi eser ele geçirdi. Bu eserlerin, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait olduğu değerlendirilirken, toplamda 1142 adet tarihi eserin ele geçirilmesi, operasyonun boyutunu gözler önüne serdi.

Operasyon sırasında toplam değeri 5 milyon lira olarak belirlenen eserlerin içeriği oldukça dikkat çekiciydi. Ele geçirilenler arasında 422 adet sikke, 280 adet ok ucu, 145 adet sapan taşı, 120 adet farklı objeler, 59 adet ağırlık, 45 adet pişmiş toprak ağırşak, 33 adet yüzük, 28 adet insan tasvirli heykelcik ile 10 adet zolta (ödüllendirme parası) yer almaktadır. Bu tür eserlerin, tarihi ve kültürel açıdan büyük öneme sahip olması, operasyonun önemini artıran bir faktördür.

Arama faaliyetleri sadece tarihi eserlerle sınırlı kalmadı; aynı zamanda bazı vasi önlemler de alındı. İlgili aramalarda, 2 ruhsatsız av tüfeği ile 4 adet dedektör ele geçirildi. Dedektörlerin bulunması, kaçakçılıkla mücadelede kullanılan çeşitli yöntemlerin de sergilendiği bir tablo oluşturdu. Bu durum, kaçakçıların tarihi eserleri elde etme yöntemlerine ışık tutmakta ve bu tür operasyonların ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Olayla ilgili olarak 1 şüpheli gözaltına alındı ve bu kişi hakkında adli işlemlerin başlatıldığı belirtildi. Gözaltına alınan şahsın, ele geçirilen eserlerle bağlantılı olduğu düşünülmekte. Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyla ilgili yürüttüğü soruşturma, bu tür olayların önüne geçilmesi ve kültürel varlıkların korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Türkiye, tarihi eserler bakımından zengin bir ülke olmasının yanı sıra, bu tür kaçakçılık faaliyetlerine karşı da ciddi bir mücadele sürdürmektedir. Kültürel mirasın korunması ve bu mirasa sahip çıkılması, sadece devletin değil, aynı zamanda toplumun da sorumluluğundadır. Bu tür operasyonlar, hem yasaların işlerliğini sağlamakta hem de tarih bilincinin güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Kemalpaşa’daki bu operasyonda elde edilen başarı, diğer şehirlerdeki kaçakçılara yönelik de bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Sonuç olarak, Kemalpaşa’daki operasyon, tarihi eser kaçakçılığı ile mücadelenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Elde edilen eserlerin korunması ve bu tür olayların önlenmesi konusunda yürütülen çalışmaların artırılması, Türkiye’nin zengin kültürel mirasının korunması açısından kritik bir öneme sahip olacaktır.