0

BEĞENDİM

0

Tiroid Ameliyatlarının Kilo Üzerindeki Etkisi ve Kalsitonin Hormonu

Tiroid ameliyatı geçiren hastaların en çok şikayet ettiği konulardan biri kilo alımıdır. Yeditepe Üniversitesi, Koşuyolu Hastanesi’nden Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, bu konuda önemli bulgular paylaşarak, kilo alımının nedenine dair yeni bir yaklaşım sundu. Prof. Dr. Ayşan’ın çalışması, uluslararası saygın bir dergi olan Endocrinology and Metabolismde yayınlandı ve bu konuda geleneksel görüşleri sorguladı. Geleneksel olarak kilo alımının tiroid hormonları eksikliğine bağlanmasının yanı sıra, bu durumun zannedildiği kadar net olmadığını belirtti.

Prof. Dr. Ayşan, “Hastalar genellikle ‘tiroidimi aldırdım, hormonlarım eksildi ve bu yüzden kilo aldım’ şeklinde düşünüyor. Ancak son araştırmalar, kilo alımının sebebinin tiroid hormonları değil, tiroid bezinden salgılanan kalsitonin hormon eksikliği olduğunu göstermektedir,” dedi. Kalsitonin hormonunun işlevleri hakkında bilgi veren Ayşan, bu hormonun uzun yıllardır sadece kemik sağlığı ile ilgili bir hormon olarak bilindiğini ancak yeni araştırmaların, kalsitoninin tokluk hissi sağlamada, mide boşalmasını yavaşlatmada ve insülin duyarlılığını artırmada önemli rol oynadığını ortaya çıkardığını belirtti.

Tiroid Ameliyatlarında Sağlıklı Dokunun Korunması

Prof. Dr. Ayşan, tiroid ameliyatlarında sağlıklı tiroid dokusunu korumanın önemine dikkat çekti. “Tiroid bezinin tamamının değil, yalnızca hastalıklı kısmının çıkarılması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu sayede, kalsitonin hormonu salgılayan hücreler korunabilir ve hastaların ameliyat sonrası kilo alma riski azaltılabilir,” ifadelerini kullandı. İlginç bir şekilde, kalsitonin hormonunun diğer memelilerde ‘ultimobrankial organ’ adı verilen bir organ tarafından salgılandığını, ancak insanlarda bu organın bulunmadığını vurguladı. “Tiroid bezi aslında bir değil, iki organdan oluşuyor. Tiroidin tamamı alındığında, bu ek organ da yok edilmiş oluyor,” dedi.

Prof. Dr. Ayşan, kalsitonin hormonunun dışarıdan ilaç olarak alınmasının şu an için mümkün olmadığını belirtti. Geçmişte kalsitonin içeren ilaçların bulunmasına rağmen, yan etkileri nedeniyle kullanımları yasaklandı. Bu nedenle, hastaların metabolik dengesini korumanın en iyi yolunun, sağlıklı tiroid dokusunu mümkün olduğunca korumak olduğunu ifade etti.

Kansere Bağlı Durumlarda Tüm Tiroid Alınabilir

Tiroid kanseri gibi durumlarda ise tiroid bezinin tamamının alınmasının zorunlu olabileceğini anlatan Prof. Dr. Ayşan, hastaların önceliğinin kanseri tedavi etmek olması gerektiğini vurguladı. “Kanser gibi hayati bir durum söz konusuysa, tiroid bezinin tamamının çıkarılması gerektiğinde hastanın sağlığı açısından önemli bir karar olabilir. Ancak küçük tümörlerde sadece hastalıklı kısmın alınarak sağlıklı dokunun korunması, hastanın genel sağlığı ve kilo kontrolü açısından daha avantajlıdır,” dedi.

Tiroid Bezinin Önemi Artıyor

Son olarak, Prof. Dr. Ayşan, tiroid bezinin vücutta bir ‘orkestra şefi’ görevini üstlendiğini ve bu şefin kalsitonin salgılamak gibi yeni bir role sahip olduğunu belirtti. “Tiroid bezinin değerinin bir kat daha arttığına inanıyorum. Cerrahların, tiroid ameliyatlarında daha titiz hareket etmesi gerekiyor. Modern cerrahi yaklaşım, hastaların sağlıklarını koruyacak ve yaşam kalitelerini artıracaktır,” dedi. Bu açıklamalar, tiroid bezinin insan sağlığındaki rolünün ne denli önemli olduğunu gözler önüne sererken, cerrahi uygulamalarında da yenilikçi ve koruyucu yöntemlerin benimsenmesi gerektiğini işaret ediyor.