Kronik Ağrının Sırrı: Aşırı Düşünme Bağlantısı!
618 okunma

Kronik Ağrının Sırrı: Aşırı Düşünme Bağlantısı!

Mart 12, 2025 09:12
Kronik Ağrının Sırrı: Aşırı Düşünme Bağlantısı!
0

BEĞENDİM

Algolog Prof. Dr. Emine Nur Tozan, aşırı düşünmenin (Overthinking), tükenmişlik sendromunun ve depresyonun, kronik ağrıların nedenleri arasında yer aldığını ifade etti. Bu tür duygu durumlarının, iş, eş, aile ve günlük aktivitelerde aksaklıklara yol açtığını ve uyku ile yeme içme problemleri gibi benzer sorunların görüldüğünü vurguladı. Prof. Dr. Tozan, “Bu süreçte eş zamanlı eksilen nöromodülatör maddeler, yerine konamayan mutluluk hormonları ve artan stres hormonları, vücudumuzda inflamasyon kapısını açar. Nerede bir hasar var ya da başlamış ise, orada ağrıya neden olur. Bu ağrılar kader değildir. Kurtulmak için işe, kendimizden başlamalıyız; yaşantımızda iyi gelen şeyleri daha fazla arttırmalıyız” dedi.

Acıbadem Kent Hastanesi Algoloji (Ağrı) Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan, pek çok insanın hayatını zindana çeviren kronik ağrıların nedenlerine dair önemli bilgiler sundu. Kronik ağrıların Overthinking yani aşırı düşünme, tükenmişlik sendromu ve depresyon ile ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Tozan, “Aşırı düşünmek; geçmişte yaşadıklarımız ya da gelecekte yaşanacaklar hakkında gereğinden fazla ve uzun süre düşünmektir. Bu durum, kaygı ve stres seviyesini artırır. Kişi, geçmiş olaylara takılı kalır, karar vermekte güçlük çeker ve uyku problemleri yaşamaya başlar. Stresli bir iş ortamı ve yoğun çalışma, bireyi zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak yorar ve tükenmişlik sendromuna yol açar” diye konuştu.

Bu sendromun önemli belirtileri arasında özgüven düşüklüğü, yorgunluk, duygusal tükenme ve ilgisizlik bulunmaktadır. Depresyon durumunda ise birey hiçbir şeyden zevk almadığını, sürekli mutsuz ve karamsar hissettiğini ve kendini değersiz gördüğünü ifade etmiştir. Prof. Dr. Tozan, bu durumların ağrı ile bağlantılı olduğunu da vurguladı. Uykusuzluk çekenler, sabahları yorgun uyananlar ve sürekli mutsuz hissedenler, yemek problemi yaşayanlar ya da önemli kararlar vermekte zorluk çekenler bu durumları yaşamaktadır. Eğer birey sürekli negatif düşünceler içerisinde yaşıyorsa, kaygıları artıyor ve kendi kendisiyle konuşarak takıntılar geliştiriyorsa, bu durumlarının ağrılarla ilişkilendirilebileceğini belirtti.

Ağrının nasıl oluştuğu ve ne tür ağrılara yol açtığı hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Tozan, stresin kortizol hormonunu yükselttiğini ve uykusuzluğun vücudun tamir mekanizmasını bozduğunu ifade etti. “Kaygı ve stresi azaltma, ruhsal anlamda iyi hissetmeyi sağlayan mutluluk hormonları olan dopamin, serotonin ve endorfin hormonlarının azalması, ağrı yolunun bozulmasına yol açar, bu da vücudumuzda inflamasyon kapısını açar” diye konuştu. Bunun sonucunda, kas-iskelet sistemi üzerinde fiziksel bozulmalara ve çeşitli ağrılara neden olabileceğini açıkladı. Bu bağlamda bruksizm (diş sıkma), gerilim baş ağrısı ve fibromiyalji gibi durumların gelişebileceğini de sözlerine ekledi.

Bunların yanı sıra ağrı, tükenmişlik sendromu ve depresyon için mutlaka profesyonel bir uzmana başvurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tozan, “Bu ağrılar kader değildir. Kurtulmak için kendi içsel motivasyonumuzu artırmalı, olumlu düşünmeye odaklanmalıyız. Nefes egzersizleri, düzenli açık havada yürüyüşler, kaliteli uyku ve uyku hijyeni ile birlikte yoga, meditasyon ve pilates gibi aktiviteler, bu tür durumlarla başa çıkmaya yardımcı olacaktır” dedi.

Son olarak, tükenmişlik ve ağrılı durumlarda hiç kimsenin yalnız olmadığını hatırlatarak, bunun birçok insanın karşılaştığı bir durum olduğunu ifade etti ve ağrının tedavisinin


En az 10 karakter gerekli