Kuraklık İzmir Tarımını Tehdit Ediyor!
889 okunma

Kuraklık İzmir Tarımını Tehdit Ediyor!

Ağustos 5, 2025 07:53
Kuraklık İzmir Tarımını Tehdit Ediyor!
0

BEĞENDİM

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, barajlardaki düşen su seviyelerinin tarımsal sulama için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. İzmir’de çoğunlukla vahşi sulama yönteminin benimsenmesi, bu durumun ilerleyen yıllarda verimli tarım alanlarının üretimden düşmesine yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Kestelli, mevcut sulama alışkanlıklarının devam etmesi halinde, İzmir’in tarımsal kapasitesinin birkaç on yıl içinde ciddi bir şekilde azalabileceğini belirtti.

Kuraklıktan ve düşük yağış miktarından etkilenen İzmir ve Ege Bölgesi, yüksek sıcaklıkların tarımsal ürünlerin yetişmesini olumsuz etkilediğini vurguladılar. Kestelli, “Yağışlar düşerken, sıcak havaların sulama ihtiyacını artırması, çiftçilerin zorlu bir süreçle karşı karşıya kalmasına neden oluyor” dedi. Pamuk, mısır ve domates gibi sulama ihtiyacı yüksek olan ürünlerin, bu iklimsel zorluklar nedeniyle gelişim süreçlerinde verim kaybı yaşadıklarını belirtti. Orman yangınlarının ise, kırsal alandaki hayvancılıkla uğraşan üreticileri doğrudan etkilediğini, ahırların, yem stoklarının ve hayvanların zarar gördüğünü ifade etti. Bu durumun kırsal alanlarda sosyoekonomik ve psikolojik tahribatlara yol açtığına dikkat çekti.

Kestelli, bu yaz Ege Bölgesi’nde yaşanan kuraklık koşullarının tarla bitkilerindeki verim ve kalite açısından ciddi sorunlara neden olduğunu söyledi. Özellikle uzun süren sıcak hava dalgaları ve yetersiz yağışların sebep olduğu su stresinin bitkilerin gelişimini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Pamuk, mısır ve ayçiçeği gibi suya yoğun ihtiyaç duyan bitkilerin, yeterli sulama alamadıklarında kısa boylu, zayıf gövdeli ve düşük verimli hale geldiklerini ekledi. Hasat dönemi yaklaşan buğday ve arpa gibi hububat türlerinde de verim kayıplarının gözle görülür olduğunu kaydetti.

Tarımsal sulama için barajlardaki su seviyelerinin düşmesinin oluşturduğu tehdidi yineleyen Kestelli, yaz aylarında barajların yeterli doluluk oranına ulaşamaması nedeniyle çiftçilerin alternatif su kaynaklarına yönelmek zorunda kaldığını söyledi. En çok başvurulan yöntemin yer altı su kaynakları olduğunu ancak bu kaynakların sınırsız olmadığını belirtti. Her yıl daha derinlerden su çekilmesinin, yalnızca su kalitesini düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda sulama maliyetlerini de artırdığını ifade etti. Yer altı su seviyelerinin düşüşünün hem ekonomik bir yük hem de çevresel bir alarm durumu yarattığını vurguladı.

Kestelli, İzmir gibi tarımsal üretimin önemli olduğu bir bölgede, sulama için gereken kaliteli su kaynaklarının azalmasının gelecekte üretim desenlerini değiştireceğini vurguladı. Bu tablo, yalnızca tarım sektörünü değil, aynı zamanda gıda arz güvenliği ve kırsal ekonominin sürdürülebilirliği açısından da tehdit oluşturmaktadır. Vahşi sulama yönteminin suyun yaklaşık yüzde 60’ının buharlaşma, sızma ve yüzey akışlarıyla kaybolmasına neden olduğunu belirten Kestelli, bu durumun su israfı, toprak tuzlanması, erozyon ve kimyasal kirlilik gibi çevresel sorunlarla sonuçlandığını açıkladı.

Tarımda kuraklıkla mücadele için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Kestelli, bu süreçte çiftçilere eğitim verilmesi ve modern sulama tekniklerinin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, ürün desenlerinin bölgesel su varlıklarına göre planlanması gerektiğini belirtti. Uzun vadede suyu merkez alan bir tarım politikası benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Kestelli, teknolojinin tarımda kullanılması için akıllı sulama sistemleri ve yapay zeka tabanlı karar destek uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekti. İzmir, tarımda potansiyeli

En az 10 karakter gerekli