Menemen Belediyesi Grup Sözcüsü: “Dava Açmak Mübah Kendisine Haram Başkasına!”

0

BEĞENDİM

0

Menemen Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Dilaver Kişili, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Menemen Belediyesi taşınmazlarını satışa çıkarmasını eleştirdi. Kişili, Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla satın aldığı taşınmazların, özellikle Karşıyaka’da daha önce satılanları kurtarmak amacıyla alındığını belirtti. Ayrıca, CHP’li Dikili, Çeşme ve Bornova belediyelerinin de benzer satışlar gerçekleştirmesine rağmen hiçbir tepki almadığını vurguladı. Ancak, Menemen Belediyesi’ne Cumhur İttifakı’nın idaresinde dava açıldığını, bu durumu çifte standart olarak nitelendirdi ve adaletsizlik olduğunu dile getirdi.

Kişili’nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı eleştirdi. Tugay’ın kendine göre hak tanımaların başkalarına haksızlık olduğunu ve mevzuat hakkında bilgisiz olduğunu savundu. İmar statü ve planları gibi konuların zaten Büyükşehir Meclisi’ne bırakıldığını ve alt yapı çalışmalarının belediyenin sorumluluğunda olduğunu hatırlattı. Tugay’ın kendi taraftarlarına ayrıcalık tanıyan bir tavır içinde olduğunu ve bu tutumun bir belediye başkanına yakışmadığını ifade etti. Menemen Belediyesi’nin elde ettiği geliri halkına kazandırdığını ve Tugay’ın satışlarına yönelik açıklama yapması gerektiğini belirtti.

Dilaver Kişili, çifte standart ve bilgi eksikliğinin İzmirliler tarafından fark edileceğini ve sonuç olarak Büyükşehir Belediyesi’nin hesap vermesi gerektiğini söyledi. Adaletsizlik ve ayrımcılığa karşı duruşlarını sürdüreceklerini ve halka doğru bilgi ve adil davranışlar beklediklerini vurguladı. Menemen Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü, bu sürecin herkes için bir ders olması gerektiğini ve her zaman halkın yanında olacaklarını belirtti.

Sonuç olarak, Dilaver Kişili’nin eleştirileri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin satış politikalarını ve belediye başkanının tutumunu sorgulamaktadır. Adalet, şeffaflık ve bilgi birikimine vurgu yaparak, Menemen Belediyesi’nin haklarının savunulması gerektiğini ve halkın mağdur edilmemesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu olayın İzmirlilerin gözünde nasıl algılanacağı ve kamuoyunun beklentileri doğrultusunda adımlar atılması gerektiğine dikkat çekmektedir.