Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, avukatlarının DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Özdağ, sosyal medya üzerindeki hesabından yaptığı açıklamada, “DEM Grup Başkanvekili Sezai Temelli hakkında, avukatlarım bu hafta içinde ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunacaklar.” ifadelerine yer verdi.
Özdağ, DEM Partisi’nden Sezai Temelli’nin kendisi hakkında katıldığı bir televizyon programında söylediği sözleri eleştirerek, “Beni ırkçılıkla suçlayarak cezaevinde kalmam gerektiğini savunmuş” dedi. Bu durum, Özdağ’ın avukatlarının Temelli hakkında nasıl bir hukuki süreç başlatacağını merak konusu haline getirdi.
Sezai Temelli, TELE1 kanalında katıldığı bir programda, Ümit Özdağ’a yönelik açıklamalarda bulunmuştu. Temelli, Özdağ’ın ırkçılıkla suçlandığını ifade ederek, “Dünyanın her yerinde ırkçılık suçtur. Ümit Özdağ açıkça ırkçılık yapmıştır. Halkı birbirine ırkçı duygularla kışkırtmıştır. Bu meseleden dolayı içerideyse, içeride kalmalıdır. Çünkü ırkçılık desteklenemez.” şeklinde ifadelere yer verdi. Temelli, ırkçılığın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Eğer ırkçılıktan dolayı değilse tabi ki serbest kalmalıdır. Ama ırkçılığın artık suç olduğunu bu ülke anlamalı.” dedi.
Ancak, Temelli daha sonra yaptığı açıklamalarda, sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtti. “Geçen hafta da Ümit Özdağ ile ilgili aynı şeyle karşılaştık. Cümlenin ortadan kesilmesi sonucunda sanki ‘siyasi tutsaklıklar konusunda bizim böyle farklı farklı değerlendirmelerimiz var’ gibi bir izlenim oluştu.” diyerek, bu algının yanlış olduğunu ifa etti. Temelli, böyle bir durumun asla söz konusu olamayacağını belirtti.
Bu olay, hem Türkiye’deki siyasi atmosferin ne denli karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ümit Özdağ’ın suç duyurusunun nasıl sonuçlanacağı ve Sezai Temelli’nin olay üzerine daha fazla ne söyleyeceği merakla bekleniyor. Genel kamuoyunda bu durum, özellikle siyasi tartışmaların ne kadar sertleştiğini, polemiklerin arttığını ve karşıt görüşlerin birbirine nasıl tepki verdiğini gösteriyor.
Türkiye’deki siyasi iklimin hassas dengeleri, Özdağ’ın ve Temelli’nin kamuoyundaki imajlarına da yansıyor. Yaşanan bu olay, siyasetteki yarım ağız tartışmaların nasıl derinleşebileceği ve bunun kişisel boyutlara varabileceği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. Özdağ ve Temelli’nin ilerleyen süreçte bu konu hakkındaki söylemleri, hem kendi partileri hem de Türkiye’deki siyasi dengeler açısından dikkatle takip edilecek.