İzmir’in en önemli su kaynaklarından biri olan Tahtalı Barajı, son yılların en kurak dönemlerinden birini yaşamaktadır. Barajdaki su miktarı, tarihinin en düşük seviyesine gerileyerek 1.65’e kadar düşmüş durumdadır. Bu seviye, daha önce 2008 yılında kaydedilen 1.90 seviyesinin de altında bir rakamdır. Su seviyesindeki bu drastik düşüş, İzmir genelinde yaşanan kuraklık koşulları ile doğrudan ilişkilidir.
Ekim ayında İzmir’e 81 kilogram yağış düşmesine rağmen, Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesinde belirgin bir artış gözlemlenmemiştir. Uzmanlar, bu durumu uzun süren kuraklık sonrası gelen ilk yağışların çoğunlukla kuru toprak ve bitkiler tarafından emilmesine bağlamaktadır. Yani, yağışlar toprak tarafından emildiği için barajın su seviyesine yansımamaktadır. Ayrıca, mevsim normalleri açısından bakıldığında Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ortalama 119 kilogram yağış düşmesi beklenmektedir. Bu, ilerleyen dönemlerde barajın doluluk oranını artırma potansiyeline sahip bir durumdur.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, geçmişteki deneyimlere dayanarak her kurak dönemin ardından genellikle bol yağışlı bir dönem geldiğini vurgulamaktadır. İlgili uzman, bu dönemde yağışların Ekim ayındaki miktarın yaklaşık iki katına ulaştığı takdirde, Tahtalı Barajı’nın doluluk oranının yüzde 20 seviyelerine kadar çıkabileceğini öngörmektedir. Bu, İzmir’deki su krizinin hafiflenmesi açısından önemli bir gelişme olabilir.
Kuraklık, hem su kaynaklarını hem de tarımsal üretimi olumsuz etkilemektedir. Barajın doluluk oranındaki düşük seviyeler, yalnızca içme suyu teminini değil, aynı zamanda tarımsal sulama için gereken su miktarını da tehdit etmektedir. Bu bağlamda, yerel yönetimler ve su idareleri, su kullanımını daha verimli hale getirmek için çeşitli önlemler almaktadır. Su tasarrufu, halk arasında özel kampanyalarla desteklenmekte ve bölgedeki çiftçilere de su yönetimi konusunda eğitimler verilmektedir.
Hava koşullarının insan hayatındaki etkileri, iklim değişikliğinin de bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzmanlar, gelecekte daha sık ve etkili kuraklık dönemleri yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. Bu nedenle, su kaynaklarının korunması ve yönetimindeki stratejilerin yenilenmesi, hem yerel hem de ulusal düzeyde büyük bir önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Tahtalı Barajı, İzmir için bir hayati su kaynağı olmasının yanı sıra, yağış miktarlarına ve iklim koşullarına duyarlı bir yapı olarak ön plana çıkmaktadır. Gelecek dönemde yaşanacak yağışlar, bu kaynağın durumunu önemli ölçüde etkileyebilirken, su krizinin devam edip etmeyeceği konusunda belirsizlikler içermektedir. İzmir’deki su durumu, hem yerel halk hem de yetkililer açısından gözlemlenmesi gereken hassas bir konudur.
1
Uysal, CHP Genel Başkanlığı Adaylığından Çekildi!
2772 kez okundu
2
Diyanet’in 2024 bütçesi rekor harcama yaptı.
2698 kez okundu
3
Depremzedeler Binada Cansız Bedeni Bulundu!
2655 kez okundu
4
Erzurum’da Feci Kaza: 7 Yaralı, 1 Tehlikede!
2627 kez okundu
5
Kadın Cinayetleri Sözleri AK Parti’yi Harekete Geçirdi
2620 kez okundu