TBMM’de Otoriter Vesayet Tartışması Büyüyor!

0

BEĞENDİM

0

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki ihlal kararını okumasının ardından tartışmalara yol açtı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, görev sırası gelmesine rağmen Genel Kurul’u yönetmek üzere Celal Adan’ı görevlendirmesi, Karaca’nın tepkisini çekti. Karaca, bu durumu “keyfi uygulama” olarak nitelendirerek, “Anayasanın, hukukun ve demokrasinin gasbıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu.

16 Nisan 2023 tarihinde TBMM’de gerçekleşen olayda, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine dair işlemin yok hükmünde olduğu yönündeki kararını okutan Gülizar Biçer Karaca, bu davranışından dolayı sert eleştirilerle karşılaştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Karaca yerine Celal Adan’ı görevlendirerek Genel Kurul’un yönetimini devraldı. Bu durum, Karaca’nın hukuki ve siyasi durumu hakkında önemli bir tartışma başlattı.

Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin kararını okuduktan sonra, Türk Anayasal düzeninin ihlal edilmesine dair önemli bir açıklama yaptı. Karaca, bu olayın, “anayasal hukuk düzeninin yok sayılması” anlamına geldiğini belirterek, Türk demokrasi tarihinde bir karartmaya işaret ettiğini ifade etti. “Keyfiyete dayalı otoriter vesayet rejiminin fiili ilanıdır” şeklindeki sözleri, mevcut siyasi iktidar ve uygulamaları üzerine doğrudan bir eleştiri niteliği taşıdı.

Numan Kurtulmuş’un kararının nedenleri üzerinde de durmak gerekir. Kurtulmuş, Karaca’nın okuduğu kararın ardından, meclis içindeki düzeni sağlamaya yönelik bir hamle olarak Adan’ı görevlendirdiğini belirtti. Ancak altındaki siyasi motivasyonlar, muhalefet tarafından sorgulandı. Bu tür uygulamaların, TBMM’nin işleyişinde bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu iddia edildi. Dolayısıyla, maddenin nasıl yorumlandığı ve tarafların hangi çıkarlarla hareket ettiği üzerinde yoğun bir tartışma başlatıldı.

Karaca’nın açıklamaları, sadece Meclis içindeki dengeleri değil, aynı zamanda toplumun genelinde demokratik değerlere olan inancı da etkileyebilir. Anayasa Mahkemesi’nin kararını okumasının ardından yaşanan bu tartışma, ülkenin hukuki yapısı ve siyasi geleceği hakkında kaygılara yol açtı. TBMM’nin tarafsızlığının korunması gerektiğini vurgulayan Karaca, bu tür olayların artması durumunda demokratik yapıların zayıflayabileceğini belirtmektedir.

Özetle, TBMM’de yaşanan bu olay, Türk demokrasisinin mevcut durumunu ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının nasıl algılandığını sorgulanır hale getirdi. Gülizar Biçer Karaca’nın Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki ihlal kararını okuması, toplumsal dokuda önemli bir süreç başlattı. Numan Kurtulmuş’un Celal Adan’ı görevlendirmesi ise siyasi iktidar ve muhalefet arasında yeni kutuplaşmalar yaratabilir. Bu durum, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından kritik bir eşik olarak değerlendirilmektedir.