Terörsüz Türkiye İçin Tarihi Adımlar Atılıyor!

0

BEĞENDİM

0

“Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda kurulan komisyon, ilk toplantısını TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla gerçekleştirdi. Bu toplantıda, Kurtulmuş, Türkiye’nin barış, bütünlük, demokrasi ve kardeşlik ile güçleneceğine duyduğu inancı paylaştı. Kurtulmuş, yapılan çalışmaların yalnızca siyaset kurumu tarafından değil, toplumun tüm kesimleri tarafından destekleneceğinin altını çizdi. Bu bağlamda, “En ağır bedel canla ödenmiştir, manevi kayıplar unutulmaz acılarımızdır” diyerek, terör eylemlerinin toplum üzerindeki etkilerine vurgu yaptı.

Kurtulmuş, silah bırakma sürecinin bir pazarlığın sonucu olmadığını vurgulayarak, “Terörsüz Türkiye” ifadesinin aslında terörsüz bir bölgeyi temsil ettiğini ifade etti. FETÖ ve diğer terör örgütlerinin darbe girişimlerine karşı alınan kararlı adımların, yeni bir dönemin eşiğinde olduklarını gösterdiğini belirtti. Terörün, sadece umutlarını çalmakla kalmayıp, ortak hayalleri de etkilediğini söyleyen Kurtulmuş, bu durumun milletin tarihinde derin izler bıraktığını dile getirdi.

Toplantıda, terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahların tamamen susturulmasıyla başlayan sürecin, herhangi bir kişi, kurum ya da siyasi yapının değil, doğrudan aziz milletin meselesi olduğunu vurguladı. “Tarihi bir dönüm noktasındayız, yarınları şekillendirecek önemli bir andayız” diyerek, bu sürecin önemine dikkat çekti. Geçmişte Türk milletinin en zorlu dönemlerde bir araya gelerek nasıl kenetlendiğini hatırlatan Kurtulmuş, günümüzde de aynı inanç, kararlılık ve dayanışma ile terör sorununun çözüleceğini belirtti.

Bu tür açıklamalar, toplumda umut ve dayanışma ortamının güçlenmesine yardımcı olurken, aynı zamanda terörle mücadelede çeşitli stratejilerin belirlenmesine de zemin hazırlamaktadır. Kurtulmuş’un ifadesi, toplumun tüm kesimlerinin bu mücadeleye dâhil edilmesi gerektiğini öncelikli bir adım olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin güvenliğini, birliğini ve beraberliğini güçlendirmek adına atılacak adımların titiz bir planlama ile desteklenmesi, terör örgütlerinin etkisinin kırılmasına da yardımcı olacaktır. Bu durumda, siyasi iradenin yanı sıra toplumsal destek de son derece önem teşkil etmektedir.

Toplantıda yer alan diğer katılımcıların görüşleriyle zenginleşen ortam, Türkiye’nin terörle mücadelesinde kararlı adımlar atılması gerektiği konusunda fikir birliği sağlandığını göstermektedir. Uzun süredir devam eden bu sorunun çözümüne dair ümitler, Kurtulmuş’un vurgu yaptığı gibi, sadece siyasi elite değil, tüm topluma yayılma eğilimindedir. Böylelikle, “terörsüz bir Türkiye” hedefinin, yalnızca hükümetin değil, vatandaşların da iradesiyle gerçekleşebileceği anlayışı pekiştirilmiş olmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açılma umudu, geçen toplantılarda dile getirilen düşüncelerle daha belirgin hale gelmektedir. Kurtulmuş’un bu toplantıda yaptığı konuşma, bir yandan halkın kolektif hafızasına hitap ederken, diğer yandan da geleceğe dönük umut ve kararlılık mesajını güçlü bir şekilde iletmiştir. Bu tür birleşik ve kararlı yaklaşımların sürdürülmesi, Türkiye’nin terörden arınmasına yönelik mücadelesinde belirleyici bir rol oynamaktadır.