İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Nisan tarihinde sosyal medyada ‘boykot’ çağrısı yapan 21 kişi hakkında yürütülen soruşturmayı tamamladı. Bu kapsamda, oyuncu Cem Yiğit Üzümoğlu’nun da aralarında bulunduğu kişiler ‘şüpheli’ konumunda iddianameye dahil edildi. Yürütülen soruşturmanın sebebi olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bazı ilçe belediyelerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sonrası yapılan boykot çağrıları gösterildi.
Hazırlanan iddianamede Cem Yiğit Üzümoğlu, Aslı Yirsutimur, Bekir Aslan, Berna Güneri Kutlu, Burçin Erol, Buse Vatansever, Ceren Örnek, Damla Kırali, Deniz Bulutsuz, Mehmet Erdem Cevahirefendioğlu, Muhammet Enes Özel, Ömer Çiftçi, Seren Aydın, Sertaç Doğanay, Seyda Murat Germen, Şenay Ağgez, Tunahan Mert Topuz, Uğur Yangın, Yeliz Ağdemir, Zeynep Ocak ve Zeynep Sena Altan gibi isimler suçlandılar. Bu kişiler, ‘kişiler arasında ayrımcılık yaparak bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleme’ ve ‘basın ve yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı. İddianamede, bu iddialar çerçevesinde toplamda her birinin 2 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Boykot çağrısının içeriği ve hangi konular üzerinden yapıldığı belirtilmemekte, sadece yürütülen soruşturmaların belediyelere yönelik olduğu ifade edilmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyeleriyle ilgili yapılan operasyonlar, sosyal medya üzerinden organize edilen bu çağrıların temelinde yatan unsurları ortaya koyuyor. Böylece, bu durum yerel siyasetteki gerilimlere ve sosyal medya aracılığıyla ifade özgürlüğü konularına ışık tutuyor.
Öne çıkan isimler arasında yer alan Cem Yiğit Üzümoğlu ve diğerleri, Türkiye’deki medya ve sosyal medya platformlarının ne denli etkili olduğu ve bu alandaki şüphelerin ne yönde geliştiği hakkında önemli ipuçları sunuyor. Ve bu tür olaylar, toplumsal dinamiklerin ve sosyal medyanın nasıl bir araya geldiğinde tepkileri şekillendirdiğini göstermektedir.
Soruşturmanın sonuçları ve olası yasal süreçlerin nasıl devam edeceği merak konusu. Daha önce benzeri davalar ile karşılaşan sanatçılar, toplumdaki etkileri nedeniyle bazen hedef haline gelebiliyor. Bu bağlamda, Cem Yiğit Üzümoğlu gibi ünlü isimlerin sosyal medya üzerinden ifade ettikleri görüşlerin, yasalar çerçevesinde nasıl değerlendirileceği dikkatle izlenmektedir. Zira toplumda bu tür olaylar, kamuoyu desteği alarak değişim yaratma potansiyeline sahip bir mecra haline geldi.
Sonuç olarak, bu soruşturma ve iddianame süreci, Türkiye’de ifade özgürlüğü, toplumsal dayanışma ve siyasi hareketlilik açısından kritik bir öneme sahip. Sosyal medya platformları üzerinden gerçekleşen bu tür eylemler, gelecekte benzer durumda olan bireylerin ve grupların nasıl bir tavır alacağı konusunda belirleyici bir rol oynayabilir.