Bolu Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında hayatını kaybeden Dr. Öğretim Görevlisi Kübra Tonguç Altın ve kızı Alya Altın, baba evi olan Manisa’nın Soma ilçesinde son yolculuklarına uğurlandı. Yangından yaralı kurtulan ailenin babası Hilmi Altın, cenaze sırasında bir eli kızının bir eli de eşinin tabutunda ayakta durmakta zorlandı. İzmir’de yaşayan Altın ailesi, tatil için gittikleri otelde çıkan yangın sonrası büyük bir acı yaşadı. Eşini ve kızını yangında kaybeden baba Hilmi Altın sosyal medya hesabından yaşadıklarına ilişkin bilgi notu paylaştı.
Altın, yangın günü yaşadığı dehşeti şöyle anlattı: “Olay günü eşim Kübra’nın ‘Hilmi kalk yangın var, bize yetiş!’ sözü ile gözümü açtığımda karşımda eşimi ve kızımı koşarak odadan çıkarken gördüm. Ben giyinip odadan çıktığımda ise (tahmini 30-50 saniye farkla) çok yoğun zehir gibi bir dumanla karşılaştım ve nefes almak imkansızdı. Merdivenleri birkaç kez denesem de bulamadım.”
Hilmi Altın, eşinin ve kızının erken davranmalarının kurtulmalarına yardımcı olduğunu düşünerek 8. katta çaresizce ilerlemeye çalıştığını belirtti. Arkadaşlarına koridorda rastladığını ve onlarla beraber Yalçın ailesinin odasına sığındıklarını kaydetti. Duman içinde kalan grup çarşaflarla inme planı yaparken, Altın bir kez daha eşisinin ve kızının peşinden gitmek istemiş fakat durumu gittikçe zorlaşmış.
“Duman çok daha kötüydü ve artık sıfır görüş vardı,” diyen Altın, yeni bir çaba ile koridorun sonunda nefes almaya izin veren bir alanda kalabalık bir grup gördüğünü ifade etti. Bu grup ile birlikte bir odaya sığındıklarını ve odadakilerin erkeklerden önce çocukları, sonra kadınları indirmek üzere hareket ettiklerini aktardı. “Arkadaşlar çok hızlı çarşafları bağlarken benim gözüm yataklara ilişti. Yatakları atabilir miyiz diye sorduğunda tereddütsüz herkes bütün gücünü verdi ve hızla yatakları bükerek aşağı attık,” dedi.
Ayrıca, “Erkeklerden bir arkadaş ben çarşafları sabit bir yere bağlarım sen git, ben en son inerim dedi. Ben de sondan bir önce indim. Benden önceki arkadaş da çarşaf koptu ve bana az bir çarşaf parçası kalmıştı. Kendimi 8. kat penceresinden 5. kat sundurma üzerine doğru sırt üstü bırakarak yatağa doğru düştüm,” sözleriyle olayın korkunç detaylarını paylaştı. Altın, kurtulmaya çalışan bir arkadaşının üstüne düştüğünü ve birlikte her şeyin yolunda gittiğini teyit ettikten sonra eşini ve çocuğunu aramaya gittiğini ancak hiçbir yerde bulamadığını söyledi.
Yangın sonrası insanlara faydası dokunsun düşüncesiyle yatak fikri ortaya çıktığını belirten Altın, diğer otele koşarak personelden acilen yatak getirmelerini istedi ve sundurmalara yatak atmaya başladıkları anları anlattı. “Maalesef günün sonunda bu otel eşim Kübra ve kızım Alya’yı benden aldı. Dünyanın en acı hissi tarifi imkânsız,” diyerek hislerini ifade etti.
Hilmi Altın, tatil için iki aile olarak Bolu’ya gittiklerini ve çocuklarının tatil arzularını yerine getirmek istediklerini belirtti. “Ancak beraber cennete yürüyeceklerini bilemezdik,” diye ekledi. Atakan Hoca ve minik