İlkbaharın habercisi olan leyleklerin, Afrika’dan başlayarak Anadolu, Balkanlar ve Avrupa’ya doğru göç yolculuğu başlıyor. Özellikle Mart ayının başlarından itibaren binlerce leylek, Hatay Belen geçidinden Anadolu’ya giriş yaparak İstanbul’a doğru yola çıkıyor. Her yıl bu göç sırasında merakla beklenen leyleklerden biri de Yaren Leylek. Geçmiş yıllarda, Yaren’in her sene 26 Şubat ile 15 Mart tarihleri arasında Bursa’nın Karacabey ilçesindeki yuvasına döndüğü biliniyor. Ancak bu yıl Yaren’in göçü gecikince, yaşadığı tedirginliği artırıyor.
Doğa gözlemcisi Alper Tüydeş, Yaren Leylek’in gelişini ve ona olan bağlılığını 14 yıldır takip ediyor. Yaren’in her yıl gelişini sabırsızlıkla bekleyen Adem Yılmaz ve milyonlarca Yaren hayranının olduğunu belirten Tüydeş, “Yaren 14 yıldır o yuvayı kullanıyor. Şu anda en az 18-19 yaşlarında olduğunu tahmin ediyoruz” dedi. Uzmanlar, göçmen kuşların ortalama ömrünün 15 yıl olduğunu belirtiyor ve bu durum, Yaren için endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Her sonbahar Yaren’e veda ederken, “Acaba seneye yeniden gelecek mi?” endişesi herkesi sarıyor. Tüydeş, Yaren’in durumu hakkında umutlarını kaybetmediklerini vurguladı.
Alper Tüydeş, Mart’ın 15’ine kadar Yaren için umutlarını koruduklarını dile getiriyor ve bu tarihin kritik bir eşik olduğunu kaydediyor. “Bundan sonra daha gergin bir bekleyiş içinde olacağız” diyen Tüydeş, Yaren’in doğadaki misyonunun yanı sıra insanlara göç yolculuğunun zorluklarını göstermesi açısından da önemli bir yer tuttuğunu belirtiyor. Yaren’in hikayesinin sadece romantikleştirilmediğini, aynı zamanda insanlara doğanın zorluklarını anlatmanın bir aracı olduğunu ifade ediyor.
Alper Tüydeş’in sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Yaren sevenlerine seslenerek, “Hepimiz Adem olduk Yaren’i bekliyoruz” diyerek duygularını aktardı. “Yaren’in gelmesi için en erken tarih 26 Şubat, en geç tarih ise 15 Mart’tır. Kritik dönem şu anda. Sosyal medya aracılığıyla, Yaren’i bekleyen birçok kişinin olduğunu görüyoruz” dedi. Duyduğu mutluluğu ifade eden Tüydeş, Yaren’in gelişinin hayranları için sadece bir umut ve sevinç kaynağı olmadığını aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk şeklinde de görülmesi gerektiğini vurguladı.
Bursa’nın Karacabey ilçesinde, balıkçı Adem Yılmaz ile Yaren leylek arasındaki uzun ve meşakkatli dostluk, film ve kitaplara konu olmuştur. Ancak bu yıl, Yaren’den önce eşi Nazlı, Eskikaraağaç Leylek Köyü’ne geldi. Balıkçı Adem Yılmaz, Nazlı’yı ilk başta Yaren sanmıştı. Yılmaz ve fotoğrafçı Alper Tüydeş, kayıkla göle açılarak bu durumu anladı. Tüydeş, “Yaren değil, şu anda eşi Nazlı” diyerek durumu netleştirdi. Adem Yılmaz’ın, “Yaren olsa kayığa konardı” sözleri ise dostluğun ve özlemin gözler önüne serdi.
Alper Tüydeş ve Adem Yılmaz, Yaren’i bekliyor ve bu konuda umutlarını hiçbir zaman kaybetmeyeceklerini ifade ediyor. Yaren’in göç yolculuğuna dair beklentileri sürerken, eşi Nazlı ile geçirdikleri anlar aracılığıyla hem kendi hayranlarını hem de leylek severleri bir araya getiriyorlar. Leyleklerin göç hikayesi, yalnızca doğal bir olay değil, aynı zamanda insan ruhunun doğa ile