İzmir’de Büro Emekçileri Sendikası’na (BES) üye yargı emekçileri, yeni adli yılın başlaması dolayısıyla İzmir Adliyesi önünde düzenledikleri basın açıklamasıyla iş yerlerindeki sorunlarına dikkat çekti. İzmir Adliyesi’nin önünde toplanan yargı emekçileri, sendika başkanları Deniz Çetin aracılığıyla yaptıkları açıklamada, ülkede yargı adaletsizliğinin derinleşerek devam ettiğini dile getirdi. Açıklamada, yurttaşların hak, hukuk ve adalet taleplerinin her geçen gün artarak “Saray” denilen adliyelere başvuştukları ifade edildi.
Yapılan basın açıklaması, yargı hizmetlerine erişimin ekonomik bedelinin artması ve dava süreçlerinin uzunluğunun yurttaşların yargı sistemine olan beklentilerini zayıflattığını vurguladı. Ülkedeki yoksulluk ve gelir eşitsizliğinin dramatik şekilde yükselmesi, yargının iş yükünü artırmakta ve bu durum insanları sürekli bir adli mücadele içine sokmaktadır. Ayrıca, siyasi iktidarın bir türlü sonlandıramadığı yargı reformu paketlerinin sürekli olarak gündeme getirilmesinin de bu sorunu çözmek yerine daha da derinleştirmiş olduğu ifade edildi.
Açıklamada, “Çarpık yargı sisteminin bedeli yargı emekçilerine ödetilemez” denilerek, yargı sisteminin bağımsızlığını yitirmesi, çıkarılan yargı paketlerinin artışı ve uzayan dava süreçlerinin yargı emekçilerinin çalışma koşullarını zorlaştırdığını belirtildi. Yargı emekçileri, artan iş yükü, mobbing ve keyfi soruşturmalara maruz kalmanın yanı sıra, çalışma saatlerini ve mesai kavramını göz ardı eden zorlayıcı koşullarla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle, sürekli açıklanan yargı paketlerinde ekonomik, özlük ve sosyal haklarının düzeltilmemesi gibi faktörler, yargı emekçilerinin üvey evlat muamelesi görmelerine yol açtığını kaydedildi. 2009 yılından bu yana ekonomik haklarında hiçbir ilerleme sağlanmadığını belirten yargı emekçileri, açlık sınırının altında bir maaş almakta olduklarını vurguladılar.
Başkan Deniz Çetin, basın açıklamasında özelikle liyakat esasına dayalı bir seçim sistemi talep ederek “Mülakat değil liyakat esas alınmalı” ifadesini kullandı. Açıklamada, yargı emekçilerinin talep ve beklentileri şu şekilde sıralandı: Her yargı emekçisine mesai ücreti ödenmesi, ulaşım ücretlerinin tüm illerde karşılanması, havuz paralarının yargı emekçileri lehine düzenlenerek ödenmesi, yargı emekçilerine yeterli personel istihdamı sağlanması ve 2802 sayılı Yasa’nın yargı emekçilerinden kaldırılarak diğer kamu görevlileriyle eşit haklara sahip olması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği ifade edildi.
Yargı kurumlarında mobbing uygulamalarının önlenmesi amacıyla bir kurulların oluşturulması ve mobbing uygulayan üst düzey görevliler hakkında yaptırımların uygulanması, kreşlerin açılması, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının liyakat esasına göre yapılması talep edildi. Yargı hizmetleri sınıfının oluşturulması, unvanların yeniden tanımlanması ve iş yerlerinde cinsiyetçi iş bölümünün yapılmaması gerektiği de belirtilen diğer talepler arasındaydı. Büro Emekçileri Sendikası olarak, yargı emekçilerinin taleplerinin karşılanması ve bağımsız bir yargı sistemi için mücadelelerinin devam edeceğini belirten Çetin, tüm yargı emekçilerini haklı taleplere sahip çıkmaya çağırdı. Bu açıklama, yargı emekçilerinin adalet arayışlarının bir göstergesi olarak öne çıktı.