Yargı Terörü ve Demokrasi Darbesine Tepki!

0

BEĞENDİM

0

Bir ülkenin demokrasisi, yalnızca askeri darbelerle değil, siyasi ve hukuki manipülasyonlarla da tehdit edilebilir. Bu bağlamda, bir konuşmada ifade edilen görüşler, Türkiye’nin mevcut durumu hakkında önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Konuşmanın başında, “Bir demokrasi darbesiyle karşı karşıyayız, bir sivil darbeyle karşı karşıyayız” ifadesi kullanılarak, toplumun hukuki güvenliğinin tehdit altında olduğu vurgulanıyor. Darbenin sadece tank ve tüfekle yapılmadığı, aynı zamanda hukuk sisteminin askıya alınması ve halk iradesinin yok sayılması ile de gerçekleşebileceği belirtiliyor.

İlgili konuşmada, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, mevcut hükümeti defalarca yenerek siyasi rakiplerinin hedefi haline geldiği ifade ediliyor. Yargı sisteminin, iktidardaki partinin etkisi altında bir araç haline geldiği ve bu yolla İmamoğlu’nun tasfiye edilmeye çalışıldığı dile getirilmektedir. Bu bağlamda, demokrasi kavramının içinin boşaltıldığı ve seçilen liderlere yönelik sistematik bir saldırı gerçekleştirildiği iddiaları öne sürülüyor.

Öte yandan, demokratik bir ortamda, toplumsal ihtiyaçlara göre politikalar geliştirilmesi gerektiği, bu bağlamda kreş açmanın ya da sosyal projeler yürütmenin suç olmadığının altı çizilmektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesinin vurgulandığı bu noktada, yargının bağımsızlığı ve yürütme ile arasındaki mesafenin korunması gerektiği ifade edilmektedir. Aksi takdirde, suç icat edilip, rakiplerin bertaraf edilmesi yoluna gidilebileceği endişesi dile getirilmektedir. Bu durumun, topluma karşı bir sorumluluk olarak algılanması gerektiği belirtilmektedir.